Alacaklı vekilinin "haricen tahsil" bildiriminde bulunması üzerine, icra müdürlüğünce yapılan ödemeler dikkate alarak, varsa bakiye borç muhtırasının tahsil harcı da eklenmek suretiyle gönderilmesi gerektiği- B.ye borcun bulunmaması halinde ise; tahsil harcının yükümlüsünün borçlu olduğundan, tahsil harcı borçlunun borç hanesine eklendikten sonra bakiye harcın borçludan tahsili gerekeceği-
İcra takibine konu ilam feragat nedeniyle ortadan kaldırıldığından artık bu ilama dayalı takibin de konusuz kalacağı ve konusuz kalan icra takibindeki tüm hacizlerin de kaldırılması gerektiği- Mahkemenin "dayanak ilamın gerekçesinde tarafların haricen anlaştıklarını ve feragat ettiklerini beyan ettiklerini, buna göre dosya borcunun haricen tahsil edildiğini ve Kanunu na göre yapılan ödeme üzerinden harç alınması gerektiği" gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
İcra takiplerinde, takip çıkış miktarı üzerinden takip safhasına göre tahsil harcı alınacağı- İcra emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulması halinde, alacaklıdan tahsil harcının yarısının (yani % 2,27 oranında) tahsili gerektiği, %4,55 oranında tahsil harcı alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Alacaklı lehine hükmedilmeyen bir alacak kaleminin icra takibine konu edilerek tahsil edilmesinin mümkün olmadığı- Harca ilişkin olarak davacı (alacaklı) tarafından ilamı veren mahkeme dosyasına ödeme yapıldığına dair herhangi bir bilgi ve belge de bulunmadığından, mahkemece, şikayetin kabulü ile icra takip dosyasından gönderilen icra emrinin harç yönünden de iptaline karar verilmesi gerektiği-
Alacaklının icra dairesine başvurarak, "borçlunun taşınmazları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını" talep etmesi halinde, bu istem alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılabilmesi için (Harçlar Kanunu mad. 23 uyarınca) tahsil harcının ödenmesi gerektiği ve bu durumda harcın sorumlusunun haczin kaldırılmasını isteyen alacaklı olduğu-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipten ayrı olarak aynı kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılması halinde alacak tek olduğundan her iki dosyada yapılan tahsilatlar birlikte değerlendirilerek tek tahsil harcı alınması gerektiği-
Borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü tahsil harcından muaf olduğundan bahisle tahsil harcı kesilmesi işleminin iptali gerektiğine yönelik şikayeti hakkında karar verilmesi gerekirken, alacaklının talebi olmadığı halde cezaevi harcı kesilmesi işleminin de değerlendirilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız el atma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerektiği- 04.11.1983 tarihinden önce el atıldığının tespiti halinde ilam karar tarihi 30.06.2010 tarihinden sonra ise icra harç ve vekalet ücretinin maktu olarak belirlenmesi gerektiği- Takibe dayanak ilama ilişkin bilirkişi raporunda el atma tarihinin 24.12.1973 tarihi olduğunun belirtildiği, dolayısıyla el atma tarihinin 1983 tarihinden önce olduğu anlaşılmakla şikayete konu tahsil harcının maktu hesaplanması gerektiği-
Borçlunun, şikayet tarihinden sonra haricen kısmi ödeme yapması üzerine, alacaklı tarafından haczin fekki talebinde bulunulmuş ise de, icra müdürlüğünce, tüm dosya takip çıkışı üzerinden harç yatırıldığı takdirde haczin kaldırılmasına karar verildiği de görülmekle, borçlunun şikayette hukuki yararı bulunduğu-
İİK. mad. 150/C uyarınca konulan şerhin kaldırılmasının talep edilmesi ve limit ipoteğinin, asıl borçlunun bankadan kullandığı ve kullanacağı kredilerin teminatı olmak üzere üst sınır ipoteği olarak kurulması halinde, borçlu, ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olarak sorumlu olacağından, toplam takip çıkışı üzerinden değil, ipotek limitlerinin üzerinden tahsil harcının hesaplanarak alınması gerektiği-