Ödeme emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulması halinde ise, alacaklıdan -492 s. Harçlar Kanunu mad. 23 uyarınca- takip safhasına göre, alınması gereken tahsil harcı oranının yarısı oranında (% 2,27 oranı üzerinden) tahsil harcı alınması gerektiği-
Hacizli taşınmazlardan birinin üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebinin, alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil ettiği, bu durumda haczin kaldırılması için 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesi hükmüne uygun olarak harç alınacağı-
Alacaklı bankanın, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun 29.05.2015 tarih ve 6318 sayılı kararı ile temettü hariç ortaklık hakları ile yönetim ve denetimi Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilmiş olması nedeniyle, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 3. maddesi hükmü kapsamında fon bankası niteliği taşıdığından, aynı Kanun'un Fon Bankaları lehine getirmiş olduğu tüm istisnalardan yararlanma hakkına sahip olduğu-
İcra memurluğunca, tahsil harcı alınması halinde hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiş olup, bu husus icra mahkemesinde şikayet konusu yapıldığından tahsil harcı alınmadan hacizlerin kaldırılamayacağının kabulü gerektiği-
Ödeme emrinin tebliğinden sonra, ancak hacizden önce vazgeçme beyanında bulunulduğu dikkate alınarak, borçludan (492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 23. maddesi hükmü doğrultusunda) takip safhasına göre, tahsil harcının yarısının (% 2,27 oranında) tahsili gerekirken, %4,55 oranında tahsil harcı alınmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dosyadaki hacizlerin tümden kaldırılması istenmemiş olduğundan, alacaklının, "borçlunun banka nezdindeki hak ve alacakları üzerindeki haczin kaldırılması" talebinin alacağın haricen tahsil edildiği anlamına gelmediği, bu durumda alacaklıdan tahsil harcı istenemeyeceği-
Fon’un her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olup, borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil harcı dahil her türlü vergi, resim, harç ve masrafların, Fon alacağından mahsup edilemeyeceğine ilişkin, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesinin, alacaklı banka yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacakların tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Alacaklının satış talebinden vazgeçmiş olmasının alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil etmeyip borçlunun talebi, süresinde satış istenmediği gerekçesi ile hacizlerin kaldırılmasına ilişkin olup, harca tâbi olmadığı-
İİK. mad. 150/c gereğince, ipoteğe konu taşınmazlardan birinin üzerindeki şerhin kaldırılmasına yönelik alacaklı vekilinin talebinin -12. HD.'nin yerleşik uygulamalarına göre- "alacağın tamamının haricen tahsil edildiğine" karine teşkil edeceği-  Takip talebi ve ödeme emrinde, "toplam alacağın 549.624,04 TL olduğu, bu alacağın üst sınır ipoteğiyle güvence altına alınan takibe konu 300,000.00 TL.nin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ödenmesi" talep edildiğinden, ipoteklerin toplu ipotek olduğu da nazara alındığında şerhin kaldırılması için takibe konu tutar olan 300.000 TL üzerinden tahsil harcının ödenmesi gerektiği, takip çıkışı olarak belirtilen 549.624,04 TL üzerinden tahsil harcının alınmasının hatalı olduğu-
Karayolları Genel Müdürlüğü'nün harçtan muaf olduğu-