İcra ve İflas Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca gerçekte borçluya ait olan tahsil harcının, konuya ilişkin bir başka düzenlemeyi içeren 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/b maddesindeki hüküm çerçevesinde yatırılan paradan alınmış olmasının, sonuçta bu miktarın borçludan alınıp alacaklıya ödenmesine olanak veren yasal düzenlemeler karşısında, hukuka aykırı olmadığı-
Mahkemece; borçlunun, tahsil harcına ilişkin şikayeti hakkında da inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun “Fon ve faaliyet izni kaldırılan bankalara ilişkin malî istisnalar” başlığını taşıyan 140. maddesinin, alacaklı banka yönünden 26/12/2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih ile tahsilatın yapıldığı tarih arasında altı gün süre bulunup, İİK. mad. 168/2'de öngörülen on günlük süre geçmeyip, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmediği görüldüğünden yapılan tahsilattan % 4,55 oranında harç alınması gerektiği-
İcra mahkemesince karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda, daha önce belirlenen takip çıkışı miktarına, icra vekalet ücretinin ve daha sonra tahsil edilen tahsil harcının eklenerek toplam alacak miktarının belirlendiği; ardından yapılan kısmi ödemelerin mahsup edildiği; ancak bu hesaplama şeklinin doğru olmadığı; kısmi ödemelerde, ödeme miktarı üzerinden tahsil harcı ve vekalet ücretinin hesaplanıp toplam alacağa eklenmesi gerektiği; ardından yapılan ödemenin öncelikle masraf, vekalet ücreti ve faizden mahsup edilmesi gerektiği-
5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesinin, alacaklı banka yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız elatma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerektiği-
5230 Sayılı Yasa'nın 11. maddesinde öngörülen muafiyetin, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamaz ise de; başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harcından muafiyeti içerdiği-
Alacaklı bankanın borçlu aleyhine yaptığı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibinde icra müdürlüğünce dosyaya aktarılan bedel üzerinden tahsil harcı alınmasında yasaya uygun olmayan bir yön olmadığı, ancak 4603 s. Kanuna tâbi olan alacaklı bankanın cezaevi harcından muaf olduğu-
Alacaklının, gerçekte borçlunun sorumluluğu altında bulunan ve ancak yatırılan paradan kesilen tahsil harcını borçludan alma hakkına sahip olduğu- Borçlu Karayolları Genel Müdürlüğü, harçtan muaf olduğundan, alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan icra dairesince tahsil harcı kesilemeyeceği-