Borçluya ödeme emri tebligatı yapılmasından önceki dönemde, ihtiyati hacizler sebebi ile yapılan ödemelerden tahsil harcı alınmasının yasa ve mevzuat hükümlerine açıkça aykırı olduğu-
Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği ve ödemenin yapıldığı tarih dikkate alındığında, belirtilen ödeme tarihi itibarı ile İİK. mad. 168/2'de öngörülen on günlük süre geçmediğinden, ihtiyati hacizlerin icrai hacze dönüşmemiş olacağı ve ödeme emrinin tebliğinden sonra ve fakat takibin ve ihtiyati hacizlerin kesin hacze dönüşmediği dönemde, haciz safhasına geçildiği kabul edilemeyeceğine göre; yapılan ödemeler sebebi ile % 4,55 oranında tahsil harcı alınması gerektiği-
5230 Sayılı Yasa'nın 11. maddesinde öngörülen muafiyetin, 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun tahsil harcına ilişkin 28. maddesini kapsamaz ise de; başvurma harcı, peşin harç ve vekalet suret harcından muafiyeti içerdiği-
Temlik alacaklısı Varlık Yönetim A.Ş.'nin ticaret siciline tescil tarihe göre, ipotekli taşınmazın 5 yıllık süre dolmadan ihalede şikayetçi tarafından satın alındığı görüldüğünden, söz konusu satış işleminin 3065 s. KDV Kanunu mad. 17/4-l ve 5411 s. K. mad. 143/5 gereğince KDV ve Damga Vergisinden istisna olduğu-
Bankaların, Harçlar Kanunu'nun 123/son maddesinde yer alan yargı harçlarından istisna tutulma keyfiyeti dar tutulmuş olup, bu kapsama, bankaların genel kredi sözleşmeleri ile müşterilerine kullandırdıkları kredilerin ödenmemesi nedeniyle açtıkları dava ve icra takiplerinde ödenmesi gereken yargı harçlarının girmediğinin belirgin olduğu, o halde mahkemece; takibe dayanak kredi alacağının dayanağını oluşturan kredi sözleşmesi uyarınca, takibe konu kredi alacağının, 26.12.2003 tarihinden önce doğmuş olduğu ve alacaklı banka hakkında tahsil harcı muafiyetinin, 26.12.2003 tarihinden önce doğmuş alacaklara uygulanacağı göz önüne alınarak, istemin kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İcra vekalet ücreti ve tahsil harcının, yabancı para alacağının fiili ödeme (tahsil) tarihindeki kur karşılığı üzerinden bulunacak miktar üzerinden hesaplanması gerektiği- (İcra takiplerinde, takipten sonra işleyecek olan faizlerin, harcın hesabında nazara alınmayacağı)- Alacaklılar, takipte yabancı para alacağının fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı üzerinden tahsili talebinde bulunduğundan ve tahsil harcının alacağın ödenmesi sırasında alınması gerekmesi nedeni ile tahsil harcına esas matrahın, yabancı para 'asıl' alacağının fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı üzerinden bulunacak miktar üzerinden hesaplanması gerektiği-
Aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılması mümkün olduğu, icra takiplerinden birinde alacağın tahsil edilmesi halinde, diğer takip dosyası da infaz edilmiş olacağından, tahsil harcının yalnızca tahsilat yapılan takip dosyasından ve bir defa alınacağı-
Medeni Usul Hukukunda (HMK mad. 326) olduğu gibi icra hukukunda da harç ve giderlerin sonuçta haksız çıkan tarafa yükletileceği, harcın, yapılan bir hizmet karşılığı Devletin aldığı para olduğu, tahsil harcının da, bu amaca yönelik olup, alacaklıya tediye sırasında alacaklıya ödenmesi gerekli değer üzerinden hesaplanması gerekeceği, çünkü alacaklıya yapılan hizmetin, kendisine yapılan ödeme kadar olduğu, taşınmazın alacağa mahsuben alınmış olmasının, alacaklının ödeyeceği harçların hesabında bu kuralı bertaraf etmeyeceği-
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununda yer alan para cezalarının (TMSF) fon hakkında uygulanmayacağına dair bir hüküm bulunmadığına göre, karar düzeltme isteminin reddi halinde, HUMK.nun 442/3. maddesi uyarınca para cezasından sorumlu tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı-