Tahsil harcının %11,38 oranında uygulanması için tüm taşınmazların değil, taşınmazlardan birinin satılmasının yeterli olduğu- 
Tahsil harcının, icra emrindeki alacağa eklenmesi suretiyle tahsilinin talep edilemeyeceği- Harç alacağı icranın yerine getirilmesiyle doğacağı-
4603 sayılı Kanuna tâbi bankaların, 5230 s. Kanunun 11.maddesi gereğince cezaevi harcından muaf olduğu-  Bankaların yalnızca kredi sözleşmesinden kaynaklanan değil, her türlü alacaklarının tahsili için yaptıkları icra takibi nedeniyle yapılan ihale sonucu taşınmazı alacaklarına mahsuben almaları halinde, anılan işlemin damga vergisinden müstesna olduğunun kabulü gerektiği- Alacaklı banka, borçlu hakkında başlattığı takip nedeniyle yapılan ihalede borçluya ait taşınmazı alacağına mahsuben aldığına göre, Katma Değer Vergisi uygulamasından müstesna olduğu için kendisinden bu konuda ödeme yapılmasının istenemeyeceği-
İcra ve İflas Kanunu’nun 15. maddesi uyarınca gerçekte borçluya ait olan tahsil harcının, konuya ilişkin bir başka düzenlemeyi içeren 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/b maddesindeki hüküm çerçevesinde yatırılan paradan alınmış olmasının, sonuçta bu miktarın borçludan alınıp alacaklıya ödenmesine olanak veren yasal düzenlemeler karşısında, hukuka aykırı olmadığı-
Mahkemece; borçlunun, tahsil harcına ilişkin şikayeti hakkında da inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun “Fon ve faaliyet izni kaldırılan bankalara ilişkin malî istisnalar” başlığını taşıyan 140. maddesinin, alacaklı banka yönünden 26/12/2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
İcra mahkemesince karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda, daha önce belirlenen takip çıkışı miktarına, icra vekalet ücretinin ve daha sonra tahsil edilen tahsil harcının eklenerek toplam alacak miktarının belirlendiği; ardından yapılan kısmi ödemelerin mahsup edildiği; ancak bu hesaplama şeklinin doğru olmadığı; kısmi ödemelerde, ödeme miktarı üzerinden tahsil harcı ve vekalet ücretinin hesaplanıp toplam alacağa eklenmesi gerektiği; ardından yapılan ödemenin öncelikle masraf, vekalet ücreti ve faizden mahsup edilmesi gerektiği-
5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun 140. maddesinin, alacaklı banka yönünden 26.12.2003 tarihinden önce kredi kullanıp da vadesi geçtiği halde henüz ödenmemiş alacaklarının tahsiline ilişkin olarak yapılacak icra takiplerinde uygulanabileceği-
Borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih ile tahsilatın yapıldığı tarih arasında altı gün süre bulunup, İİK. mad. 168/2'de öngörülen on günlük süre geçmeyip, ihtiyati haczin icrai hacze dönüşmediği görüldüğünden yapılan tahsilattan % 4,55 oranında harç alınması gerektiği-
1983 yılından sonraki el koymaya ilişkin kamulaştırmasız elatma bedellerine ilişkin dava ve takiplerde mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretlerinin maktu hesaplanması söz konusu olmayıp nispi olarak belirlenmesi gerektiği-