Kişilik haklarının ihlali nedeniyle manevi tazminat davasında, yargıcın, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alması gerekeceği-
Kişilik haklarının ihlali nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemi-
Basının, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapması gerekeceği-
Davacının, dava konusu sitenin kurucusu ve yöneticisinin de bulunduğu site üyeliğinden ihraç edilmesinin ardından, sitenin diğer üyelerine birden fazla mailler göndererek, davalı/karşı davacılara karşı hakaretli sözler kullandığı ve bu sözlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, bu nedenle mahkemece davalı/karşı davacıların kişilik haklarını ihlal edici eylem gözetilerek, davacı/karşı davalının uygun bir manevi tazminatla sorumlu tutulması gerekeceği-
Davaya konu haber ve haberin içeriği ile ilgili idari ve adli soruşturmalar yapıldığı, davacı hakkında kamu davasının da açıldığı, haberin bu hali ile görünür gerçekliğe uygun olduğu, kamuoyu ilgisinin de bulunduğu, öz ile biçim dengesinin aşılmadığı, haberin bu hali ile hukuka uygunluk unsurlarını taşıdığı anlaşılmakla istemin tümden reddine karar verilmesi gerekeceği-
6100 sayılı HMK’nın 114. Maddesi uyarınca aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmasının, yani derdestliğin, bir dava şartı olduğu-
Kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemi-
Yayın yolu ile kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemi-
Davalının bazı emarelere istinaden şikayet hakkını kullanması halinde, yasal şikayet hakkı sınırında kalan eylemi nedeniyle tazminata mahkum edilemeyeceği-
Dava konusu yazı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, toplu sözleşmelerde memura hükümet adına düşük oranda zam teklifinde bulunmasına karşın, kendisinin aldığı maaş miktarına nazaran refah içerisinde bulunmasının eleştirel bir dille haber yapıldığı, davacının kullandığı saatin haberde bahsi geçtiği şekilde çok değerli ve yabancı bir marka olmaması, başka kurumlardan ücret hakkı bulunmasına karşın bu hakkından kendi iradesi ile vazgeçmesinin bu gerçeği değiştirmeyeceği, yayının yapıldığı andaki beliriş biçimine yani görünür gerçekliğe uygun olduğu, yazıda davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde herhangi bir ifadenin kullanılmadığı; manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığı-