Davalı tarafın eylemi niteliği itibarıyla, haksız eylem olup, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte zarar oluştuğundan faize de bu tarihten itibaren hükmedilmesinin gerekeceği-
Bekçi, 20.10.1999 tarihli karakol ifadesinde, başlangıçta işyerinden atılacağı korkusuyla M. A. K. ve dava dışı A.'in ismini davalıya verdiğini aslında gerçekte kimseyi görmediğini beyan etmiş olması karşısında, davalının M.A. K.'a yönelik şikayeti için yeterli emarenin var olduğunun kabulü ile bu davacı hakkındaki manevi tazminat talebinin reddi gerekeceği-
O anda ve görünürde var olup da somadan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından basının sorumlu tutulmamasının gerekeceği-
Söyleşinin açıklanan şekli ile ve bir bütün halinde değerlendirildiğinde haber ve eleştiri niteliği taşıdığı, güncel olduğu, öz ve biçimi birbirine uygun ve içeriğinde davacının kişilik haklarına saldın oluşturabilecek bir ibare taşımadığı-
Dava konusu yayın ile haber verme amacına uygun düşmeyen ifadeler kullanılmak suretiyle özle biçim dengesi bozulduğundan yayının her iki davacı yönünden de hukuka aykırı olduğu-
Dava konusu sözler, bütünü itibariyle siyasi değerlendirmeler niteliğinde olduğundan davacının kişilik haklarına saldırı söz konusu olmayıp istemin tümden reddi gerekeceği-
Olayın oluş şekli, davalının tam kusurlu oluşu, kaza sonucu 1 kişinin ölmesi ve 14 kişinin yaralanmış bulunması nedeniyle davacı yararına uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Yayın tarihinden önce olayın mağdurlarının, savcılığa şikâyette bulunduğu, savcılıkça soruşturma yapılıp mağdur ve tanıkların dinlendiği, mağdur ve tanık anlatımlarının yayınla örtüştüğü ve haberin yayınlandığı andaki görünür gerçekliğe uygun olduğu anlaşıldığından yayının hukuka uygun olduğu-
Kullanılan ifadeler davalı-karşı davacının kişilik haklarını ihlal eden hakaret içerikli ifadeler olup manevi tazminatı gerektirir nitelikte olduğu-
Seçim zamanlarında her siyasi partinin çeşitli vasıtalarla kendi propagandalarını yaptıkları, bunu yaparken rakip partileri eleştiren öğelere de yer verdiklerinden, yazıda yer alan sözlerin, davacının siyasi konumu ve sorumluluğu göz önüne alındığında eleştiri hudutları içinde kaldığı ve hukuka aykırılık unsurunun oluşmadığı-