Mahkemenin sicil notlarının tümüyle iptal edildiğine ilişkin kabulü yerinde olmayıp, idari işlemin bir kısmının iptali, tazminat sorumluluğunu gerektirmediği gibi; bu yönün, davalının kişisel kusurlu olduğunu da göstermeyeceği-
Davalının ceza mahkemesi kararı ile sabit olan haksız eylemi davacılar murisine yönelik olup; muris tarafından bu nedenle manevi tazminat davası açmış olduğu veya bu yönde herhangi bir iradesi olduğu kanıtlanmış olmadığından, manevi tazminat isteminin mirasçı sıfatını taşıyan davacılara geçtiğinin kabul edilemeyeceği-
Manevi tazminat için, takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmasının gerekeceği-
Yayın içeriğinde bu olayla ilgili olarak yapılan değerlendirmeler ve kullanılan ifadeler de olayın gösterdiği özelliklere, gelişim biçimine ve anlatılmak istenen amaca uygun olduğundan dava konusu yayının hukuka uygun olduğu-
İletilerin bütünü göz önünde tutulduğunda, yarışma ve sonuçlarına ilişkin değerlendirmenin, yorum ve eleştiri niteliğinde oldukları görüldüğünden, davacının kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilmesinin mümkün olmayacağı-
Evlilik dışı birliktelik gibi ciddi ve ağır bir suçlamanın dile getirilmeden önce doğruluğu araştırıldıktan sonra kamuoyuna sunulması gerekeceğinden manevi tazminat miktarının belirlenmesi gerekeceği-
Yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalıların şikayet hakkını kullandıklarını gösteren yeterli emare mevcut olduğundan davalı yönünden hukuka uygunluk nedeninin gerçekleşmiş olduğu-
Davalı noter tarafından yapılan satış işlemi sırasında bu kamu hizmetinin gerektirdiği özenin ve dikkatin gösterilmemiş olması sonucu sahte nüfus cüzdanı kullanıldığı ve bu sahte kimlik belgesine dayanılarak düzenlenmiş olan oto satış vekâletnamesine dayanılarak çalıntı bir aracın davacıya satılmasına ve böylece davacının zarara uğramasına neden olunduğu anlaşıldığından davalı, görevini yerine getirirken yeterli dikkat ve özeni göstermemiş olması nedeniyle kusurlu olacağı-
Davalının yazısındaki saldırı oluşturduğu iddia edilen ifadeler incelendiğinde eleştiri niteliğinde olduğu ve yazı içerisinde kullanılan ifadeler davacının doğrudan kişiliğine yönelik olarak kullanılmış olmadığından sözü edilen yayında hukuka aykırılık bulunmadığı-