Seçim zamanlarında her siyasi partinin çeşitli vasıtalarla kendi propagandalarını yaptıkları, bunu yaparken rakip partileri eleştiren öğelere de yer verdiklerinden, yazıda yer alan sözlerin, davacının siyasi konumu ve sorumluluğu göz önüne alındığında eleştiri hudutları içinde kaldığı ve hukuka aykırılık unsurunun oluşmadığı-
Kişilik hakları saldırıya uğrayan zarar görenin davayı kendisinin veya davalının oturduğu yer mahkemesinde ya da haksız eylemin gerçekleştiği yerde açabileceği-
Davalı yanı şikâyete yönelten mevcut emareler karşısında şikâyet hakkının, hakkın kullanılması amacına uygun olarak inandırıcı olaylara dayanarak, hukuka uygunluk sınırlan içinde kullanıldığı-
Davalılar tarafından yayımlanan haber davacı yönünden gerçek olmadığından gerçek olmayan böyle bir haberin ise davacının kişilik haklarına saldırı oluşturacağı-
Davaya konu haber ile ilgili olarak davacının derslere girmediği halde ücret aldığı noter tespiti ve tanık ifadeleri ile sabit olduğundan davaya konu yazılar da bu olayların eleştirisi mahiyetindedir; ancak; BK' nun 53. maddesine göre ceza mahkemesindeki maddi vakıa ve mahkûmiyet kararı sebebi ile uygun bir miktar tazminata hükmedilmesi gerekir ise de gerek davalı gazetenin yerel yayın yapan bir gazete olması, olay tarihinin eski olması gözetildiğinde; davaya konu ifadeler sebebi ile hükmedilen manevi tazminat miktarının yüksek olduğu-
Davacı tarafın, savunmanın genişletilmesine zımnen muvafakat ettiği; zımni muvafakatin, davalı taraf yönünden, genişletilen savunmanın mahkemece dikkate alınmasını gerektiren bir usuli kazanılmış hak doğurduğu, bunun sonucu olarak da, uyuşmazlığın davalı vekilince bildirilen takas-mahsup talebi çerçevesinde çözülmesinin zorunlu olduğu-
Yangın anında yaşanan korku ve paniğin davacıların ruh bütünlüğünü bozacağından böyle bir olayda kişinin kişilik değerlerinde yaratacağı olumsuz sonuçlar nedeniyle saldırı oluşturacağının kabul edilmesinin gerekeceği-