Kira sözleşmesinde kira parasının her bir parsel için ayrı ayrı belirlenmemesi, parsellerden bir tanesinin ise davacıya ait olmaması, bu nedenle davacıya ait parsellerin kira parasının belirsiz olması karşısında alacak miktarına yönelik uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden itirazın kaldırılmasına karar verilemeyeceğinden, tahliye yönünden ise itirazın kaldırılmasına karar verilmeden tahliyeye karar verilemeyeceğinden, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Kira sözleşmesi niteliğinde olmayan sözleşmelere dayanılarak ilamsız tahliye takibi yapılmaması gerekeceği-
6352 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlatılan takip işlemleri hakkında kabul edilen asıl alacak miktarı ……. USD’nin takip tarihindeki Türk Lirası karşılığı üzerinden lehine karar verilen yararına %40 oranında tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Kiralayan olarak kira sözleşmesini imzalamış olan kişinin ölümünden sonra tahliye istemli icra takibinin –aralarında “zorunlu takip (dava) arkadaşlığı” bulunan- kiralayanın tüm mirasçıları tarafından birlikte yapılması ve tahliye davasının da tüm mirasçıları tarafından birlikte açılması gerekeceği-
İ.İ.K.269/1 maddesi göndermesi ile BK’nun 260.maddesi gereğince 30 günlük ödeme süresinin dolması beklenmeden alacaklı tarafından icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunulmaması gerekeceği-
İhtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verildiği, İ.İ.K. 269/1 maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken B.K.’nun 260. maddesindeki otuz günlük süre beklenilmeden 27.4.2011 tarihinde icra mahkemesinde açılan dava ile tahliye isteminde bulunulduğu, bu durumda mahkemece, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Takip talebinde vesayet altına alınan kişinin adı yazılmamış ise de verilen vekalete göre avukat tarafından yapılan icra takibinin vasi tarafından kendi adına değil vesayet altına alınan kiralayan adına yapıldığının kabulü gerekeceği-