Borçlu tarafından yapılan itiraz üzerine Antalya 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.03.2011 tarihli aynı sayılı ek kararıyla, borçlunun itirazının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmış olup böylece takip dayanağı ihtiyati haciz kararı kaldırıldığından buna ilişkin yetki kuralına dayanılma olanağının kalmamış olduğu-
'Adi belgeye dayalı olarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği', 'ödeme belgesindeki imza bölümünde şirketin kaşesinin veya isminin bulunmadığı', 'şirkete ait antetli kağıt kullanılmasının şirketi borç altına sokamayacağı', 'imzanın vekil ait olmadığı'na yönelik itirazlarının İİK. mad. 265 kapsamında olmadığı-
İcra ve İflâs Kanunu'nun 265’nci maddesinde sayılan itiraz sebepleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, borçlunun soyut olarak Cumhuriyet Savcılığına yaptığı şikayet, imza inkarında bulunması ve imzanın borçluya ait olmadığına dair sunulan özel rapor gerekçe gösterilmek suretiyle işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının doğru görülmediği-
İhtiyati haciz kararının itiraz üzerine kaldırıldığı iddia edilmediğine göre borçlunun takibinin esasına yönelik olarak yaptığı sair itiraz nedenlerinin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası sırasında verilen kararın kesinleşmediği, kesinleşmeden icraya konulmayacak olan bu kararın eki niteliğindeki vekalet ücreti ve yargılama giderleri içinde kararın kesinleşmesinin zorunlu olduğu belirtilerek itirazın kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
Beş günlük kesin sürede teminatın yatırılması halinde ihtiyati haczin devamına karar verilmesinin yerinde olduğu-
ihtiyati haciz kararı verilen kimsenin borcun sebebine, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı itiraz edebileceği-
Dosyaya sunulan Faktoring Sözleşmesinin tarafının muteriz olmadığı, çeke istinaden ihtiyati haciz kararı talep edildiği, çekin keşide yeri ile muhatap bankanın ve borçlunun yerleşim yerinin Bursa olduğu belirtilerek mahkemenin yetkisizliği nedeniyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu-
İİK’nun 265. maddesi uyarınca borçlu itiraz sebepleriyle bağlı olduğuna göre alacaklının da ihtiyati haciz talep ederken dayandığı alacak sebepleri ile bağlı sayılmasının taraflar arasındaki eşitlik ilkesine ve menfaatler dengesine uygun düşeceği- İhtiyati haciz talep tarihi itibarıyla icra eski haline iade edilmemiş olup, alacaklının zilyetliğindeki bir paranın henüz borçlunun yedine geçmediği düşünülmeden borçlu hakkında ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği-
İtirazda bulunanın tüm delillerini itiraz dilekçesine eklemek zorunda olduğu, ibraz edilen tahsilat makbuzu suretindeki tarihin ihtiyati hacze konu çeklerin keşide tarihinden önceki bir gün olması nedeniyle çeklerin ödendiğini ispat etmeye elverişli olmadığı, icra müdürlüğünün takip dosyalarında tahsil edilen alacakların ihtiyati haciz kararına dayanak çeklere ilişkin olduğunun kanıtlanamadığı, bu konuda delil ibraz edilmediği belirtilerek itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-