İlk derece mahkemeleri tarafından verilen nihai kararların temyiz edilebileceğine dair genel ilke, ihtiyati haciz kurumu bakımından tamamen kaldırılmamış, sadece İİK'nun 258'inci ve 265'inci maddelerinde sınırları çizilen bir alanda bu ilkeye istisna tanınmış olduğu; istisnanın konusu dışına çıkmaması gerektiğinden ve ihtiyati hacze ilişkin kararların nihai karar niteliğinde olmadığı da açık olduğundan, temyiz isteminin reddine karar vermek gerekeceği-
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze konu uyuşmazlık ile ilgili olarak icra takibi yapıldığı ve vaki itiraz üzerine, henüz ihtiyati hacze itiraz hakkında karar verilmeden önce 29.12.2011 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açıldığı dosya içeriğinden anlaşıldığından ihtiyati hacze itirazın, alacağın esasını inceleyen mahkemece incelenmesi gerektiği-
Aynı alacak için aynı taraflar hakkında ikinci defa ihtiyati haciz kararı verilmiş olduğu gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesinin yerinde olduğu-
İhtiyati haciz isteyen davacı vekilinin alacağının ispatı bakımından sunduğu faturaların alacağın varlığı konusunda mahkemede yeterli kanaat oluşturmadığı, karşı tarafça borca itiraz edildiği gerekçesiyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş olmasının yerinde olduğu-
Takip dayanağı ihtiyati haciz kararı kaldırıldığından buna ilişkin yetki kuralına dayanılma olanağının kalmadığı-
İhtiyati haciz kararına itiraz reddedildiğine göre, vekili itirazın incelendiği duruşmaya katılan ihtiyati haciz isteyen lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin İkinci Kısmının Birinci Bölümünün, l'inci bendi uyarınca vekâlet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
Şirketin ihtiyati haciz talep eden bononun lehtarı ile ticari ilişkisi bulunmadığını, imza ile bonodaki yazıların müvekkilinin eli ürünü olmadığını, şirket müdürlüğünden ayrılan …’nın şirketten ayrıldıktan sonra geçmiş tarihli bono düzenlemiş olabileceği itirazlarının İİK. Mad. 265’de yazılan ihtiyati hacze itiraz nedenleri arasında olmadığı-
İcra ve İflâs Kanunu'nun 265 'nci maddesinde ihtiyati haciz kararına itirazın koşulları açıkça hükme bağlanmış olup; bu maddede, borçlunun kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata itiraz edebileceği ve bu itiraz sebeplerinin sınırlı olduğu belirtilmiş olduğundan mahkemece, İcra ve İflâs Kanunu'nun 265'nci maddesinde sayılan itiraz sebepleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Muteriz borçlunun tehiri icra talepli olarak hükmü temyiz etmesi nedeniyle hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesine esas olan ilamda yazılı borç miktarını karşılayacak ölçüde kesin ve süresiz teminat mektubu verdiği anlaşıldığından ihtiyati haciz isteyenin, takibin yapıldığı asıl icra dosyasında ihtiyati haciz konusu alacak miktarının yeterli güvenceye kavuşturulması nedeniyle, ayrıca ihtiyati haciz kararı istemesinde hukukî yararı bulunmadığından, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Muteriz şirket vekilinin ihtiyati haciz kararı verildiği tarih itibariyle müvekkili şirketin adresini Gebze olarak belirtmesi nedeniyle yetki itirazının yerinde olmayıp, teminatın yeterli olduğu ihtiyati haczin dayandığı sebepler bakımından yasal koşullar itibariyle bir eksiklik bulunmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmesinin yerinde olduğu-