Talebin, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olduğu, İİK'nun 265/1. maddesi uyarınca, borçlu huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, dosya içeriğinden, itiraz edenin itirazının süresinde olup olmadığının anlaşılamadığı, bu durumda, mahkemece muteriz borçlu vekilinin itirazının süresi içinde yapılıp yapılmadığının, alacaklı vekilinin bildirdiği icra dosyası örneği de getirtilip belirlendikten sonra esasa girilmesinin gerekeceği-
Kambiyo senedine dayalı alacak için ipotek verilmiş olsa dahi ihtiyati haciz kararı verilebileceği, İİK’nun 265 maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri sınırlı olarak sayılmış olup borçlu iddialarının sayılı itiraz sebepleri içinde bulunmadığı gerekçesiyle 'itirazın reddine' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
İhtiyati hacze yönelik itirazları inceleyen mahkemenin tarafları davet edip duruşma açarak karar vermesi gerekeceği (İİK. mad 265/IV)-
Müteselsil kefil, ipotek vermiş ise ipoteğin kendi kefalet borcunu da teminat kapsamına alması halinde, müteselsil kefil aleyhine ihtiyati haciz istenemeyeceği-
Taraflar arasındaki sözleşme HMK.'nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış ise de ihtiyati haciz kararı bu kanunun yürürlüğünden sonra verilmiş olup, anılan kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörüldüğünden (HMK. mad. 448), tacir olan taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca, ihtiyati haciz konusunda da sadece kararlaştırılan yer mahkemesinin yetkili olduğu (HMK. mad. 17)-
Niteliği itibariyle aranacak borçlardan olan kambiyo senedinden kaynaklanan alacağa dayalı ihtiyati haciz isteminde yetkili mahkemelerin ‘akdin ifa yeri’ olarak kabulü gereken ‘ödeme yeri’ ve borçlunun ikametgahının bulunduğu yerin bağlı olduğu mahkemeler olduğu-
Borçlunun kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde mahkemeye itiraz edebileceği-
Davaya konu Erdek İcra Dairesi'nin 2010/1565 sayılı takip dosyası incelendiğinde takibe konu alacağın asıl borçlu tarafından 20.12.2010 tarihinde ödendiği ve aynı gün ilgili icra müdürlüğünce hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği, ihtiyati haciz kararına itirazın da 23.11.2010 tarihinde yani paranın icra veznesine yatırılmasından önce yapıldığı anlaşılmasına rağmen mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gibi, İcra ve İflas Kanunu'nun 265. maddesine göre İcra Mahkemesi'nin görevli olduğu yönündeki gerekçenin de doğru olmadığı-
İhtiyati haczin kaldırılmasına dair karara karşı temyiz yolunun açık olduğu; tanzim tarihi sonradan düzenlenen senedin adi senet vasfında olsa da ihtiyati haciz istemine konu olabileceği, senedin teminat senedi olmasının keşideci yönünden ihtiyati haciz kararı verilmesine engel oluşturmayacağı ve bu hususların ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinde tartışılabilecek hususlardan olmadığı-
