Malatya Asliye Hukuk Mahkemesince itiraz edenin yerleşim yerinin Siirt olması nedeniyle mahkemenin yetkisiz olduğuna karar verilmesinin yerinde olduğu-
Banka dekontunda; muteriz şirketin, ihtiyati haciz talep eden şirkete mal alım bedeli karşılığında para gönderdiği yazılı olup, bu durumda taraflar arasında sözleşme ilişkisinin varlığı konusunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekirken, itiraza uğrayan faturaların tek başına taraflar arasındaki akdi ilişkiyi ispatlamaya yeterli olmadığı şeklinde dosya içeriğine de uygun düşmeyen gerekçeye dayanarak ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olacağı-
Davanın, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin olduğu, borçlular vekilinin, itiraz dilekçesinde mahkemenin yetkisiz olduğunu ve alacağın henüz muaccel olmadığını ileri sürerek itirazda bulunduğu, mahkemenin yetkiye yönelik itirazı üzerinde durulmadığı, yetkiye yönelik itiraz nedeni ile ilgili olumlu olumsuz karar verilmemesinin hukuka aykırı olacağı-
İhtiyati haciz kararına mesnet çek, borçlu şirkete ait olup, muterize ait imzanın çekte mevcut şirket unvanının altına atılmış olduğundan ve çekte ikinci bir imza bulunmadığından mahkemece muterizin çeki keşideci şirket adına ve onun namına imzaladığının kabulü gerekirken ancak bir alacak davasına konu olabilecek hususlara da yer verilmek suretiyle itirazın reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Talebin, ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkin olduğu, İİK'nun 265/1. maddesi uyarınca, borçlu huzurunda yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebileceği, dosya içeriğinden, itiraz edenin itirazının süresinde olup olmadığının anlaşılamadığı, bu durumda, mahkemece muteriz borçlu vekilinin itirazının süresi içinde yapılıp yapılmadığının, alacaklı vekilinin bildirdiği icra dosyası örneği de getirtilip belirlendikten sonra esasa girilmesinin gerekeceği-
Kambiyo senedine dayalı alacak için ipotek verilmiş olsa dahi ihtiyati haciz kararı verilebileceği, İİK’nun 265 maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz nedenleri sınırlı olarak sayılmış olup borçlu iddialarının sayılı itiraz sebepleri içinde bulunmadığı gerekçesiyle 'itirazın reddine' karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
İhtiyati hacze yönelik itirazları inceleyen mahkemenin tarafları davet edip duruşma açarak karar vermesi gerekeceği (İİK. mad 265/IV)-
Müteselsil kefil, ipotek vermiş ise ipoteğin kendi kefalet borcunu da teminat kapsamına alması halinde, müteselsil kefil aleyhine ihtiyati haciz istenemeyeceği-
Taraflar arasındaki sözleşme HMK.'nun yürürlüğe girmesinden önce imzalanmış ise de ihtiyati haciz kararı bu kanunun yürürlüğünden sonra verilmiş olup, anılan kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanması öngörüldüğünden (HMK. mad. 448), tacir olan taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca, ihtiyati haciz konusunda da sadece kararlaştırılan yer mahkemesinin yetkili olduğu (HMK. mad. 17)-
Niteliği itibariyle aranacak borçlardan olan kambiyo senedinden kaynaklanan alacağa dayalı ihtiyati haciz isteminde yetkili mahkemelerin ‘akdin ifa yeri’ olarak kabulü gereken ‘ödeme yeri’ ve borçlunun ikametgahının bulunduğu yerin bağlı olduğu mahkemeler olduğu-