Davanın, ihtiyati haciz istemi olduğu, istemin, ihtiyati haciz kararına itiraz ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına ilişkin olduğu, kambiyo senedi niteliğindeki bonoya dayalı borçlar aranacak borçlar niteliğinde olup, bonoda belirtilen borçluların yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki mahkemeden, bonoda öngörülen yetkili mahkemeden, bonoda gösterilen ödeme yerindeki mahkemeden, bonoda ödeme yeri gösterilmemişse, bononun düzenlendiği yerdeki mahkemeden ihtiyati haciz talebinde bulunulabileceği, somut olayda, bono üzerinde 'Diyarbakır' mahkemelerinin yetkili olduğu belirtildiği gibi, borçluların ikametgahlarının da 'Diyarbakır' olmasına göre yetkili mahkeme Diyarbakır mahkemeleri olduğu için, İİK.'nın 265. maddesi gereği yetki itirazının kabulüne karar verilmesinin gerekeceği-
Alacaklı tarafından 11.5.2011 tarihinde Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açılmış olup, itirazın kaldırılması istemi ise 6.5.2011’de yapılmış olduğundan ihtiyati haciz kararına itiraz tarihi itibarıyla ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin görevli olduğu gözetilmeden, görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
‘İhtiyati haczin teminat karşılığında kaldırılması’na -icra takibinden sonra- icra mahkemesi tarafından karar verilebileceği-
Davanın ihtiyati hacze itiraza ilişkin olduğu, alacaklı vekili yargılama sırasında ihtiyati haciz talebinden feragat ettiğinden ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesinin gerekeceği-
İhtiyati hacze dayanak yapılan senet arkasında, ‘senedin ciro edilemeyeceğine’ dair kayıt bulunmakta olup senet metnindeki yazılardan ve ihtiyati haciz isteyenin de tanık olarak imzaladığı sözleşme ve yine senet lehtarı dava dışı kişinin imzaladığı belgelerden senet arkasındaki şerhin başlangıçta düzenlendiği anlaşıldığından senet arkasındaki menfi emre kaydı sebebiyle senedin ciro yoluyla el değiştirmesi mümkün bulunmadığından, ihtiyati haciz isteyenin senette hak sahibi olduğu kabul edilemeyeceği ve ihtiyati hacze itiraz eden itirazında bu hususu da ileri sürmüş bulunduğundan, mahkemece bu sebeple ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
Davanın, ihtiyati haciz istemine ilişkin olduğu, İİK'nun 257. maddesine göre, "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir" hükmü gereği, alacağın varlığı hakkında kanaat oluşturarak süresinde ibraz edilmeyen çeke dayalı olarak dahi ihtiyati haciz talebinde bulunulabileceği, ihtiyati haciz talebinin dayanağı belgenin kambiyo senedi niteliğinde olmamasının, ancak yapılacak icra takibinin mahiyetine etkili olduğu, ayrıca itirazda ileri sürülen iddiaların İİK'nun 265. maddesinde belirtilen itiraz nedenlerinden olmadığı, itiraz edenin iddialarının açılacak bir alacak veya menfi tespit davasında incelenmesinin mümkün olduğu, ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmesinin gerekeceği-
İhtiyati hacze itiraz eden mirasçılar vekilinin, müvekkilinin murisinin 2005 yılından itibaren Demans hastası olduğu, fiil ehliyetinin bulunmadığı itirazlarının İİK'nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan nedenler kapsamında olmadığı -
İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin, kefalet sözleşmesinde imzası bulunan müvekkilinin murisinin akıl hastası olması nedeniyle fiil ehliyetinin bulunmadığı itirazının İİK'nun 265. maddesinde sınırlı olarak sayılan itiraz nedenleri kapsamında olmadığı-
İİK’nun 265.maddesinde ihtiyati hacze itiraz nedenlerinin sınırlı olarak sayıldığı, uyuşmazlık konusu bononun kambiyo senedi niteliklerini taşıdığı, teminat amacıyla verildiği konusunda yazılı bir delil ibraz edilmediği, vekaletnamenin şahıs şirketini temsilen verilmiş olabileceği gibi ayrıca ibraz edilen diğer bir vekaletname ile de olası tereddütlerin giderildiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiş olmasının yerinde olduğu-
İhtiyati haciz kararına itiraz üzerine verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulması halinde başvurunun ihtiyati haciz kararının uygulanmasını durdurmayacağı-