6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre, tarafların dava veya cevap dilekçelerinde iddiasının/savunmasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini ve iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğini açıkça göstermek zorunda olduğu, davalı kadının cevap dilekçesinde herhangi bir delile dayanmadığı halde, mahkemece davalı kadının tanıkları dinlenerek davacı erkeğe kusur yüklenmesinin doğru olmadığı, gerçekleşen bu duruma göre, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebileceği, tam kusurlu kadın yararına yoksulluk nafakası takdir edilemeyeceği-
Açıkça tanık deliline dayanılmadığı halde, mahkemece davacı kadının tanıkları dinlenerek davalı erkeğe kusur yüklenmesi doğru olmadığı- Erkeğin kusurlu davranışı ispatlanamadığından, davalı erkek aleyhine maddi ve manevi tazminata (TMK m.174/1-2) hükmedilemeyeceği-
Dava dilekçesinde davacı kadın her hangi bir delile dayanmamış, davalı davaya yasal süre içerisinde cevap vermemiş, davalı kadın ilk kez mahkemece hazırlanan 08.12.2015 ön inceleme duruşması tensip zaptının tebliğinden sonra 25.12.2015 tarihli dilekçesi ile tanık bildirmiş ancak davacı kadının, dava dilekçesinde tanık da dahil olmak üzere her hangi bir delile dayanmadığına göre dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme tensip zaptında delil bildirmesi için verilen süre de sonuç doğurmayacağından, bu tanıkların beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı-
Davacı, davalının adresini dava dilekçesinde bildirmediği için kendisine verilen bir haftalık süre içerisinde de davalının adresini bulamadığı takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceği, bu durumda mahkemece yapılan araştırmadan sonra gerekirse ilan yoluyla dava dilekçesinin tebliği gerekeceği, bunun gibi tarafın gösterdiği adreste davalının bulunamaması halinde mahkemece davalının açık adresinin araştırılmasının gerektiği-
İİK. mad. 89/4 uyarınca açılan tazminat davalarında, alacak gerçekte belirli bir alacak olduğundan, bu tazminat alacağının belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği-
Davacı kadın dava dilekçesinde iddialarını ispata yarayacak hiçbir delil bildirmediği gibi, tanık deliline de dayanmamış olduğundan davacı kadının tanıklarının beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulamayacağı-
Davalı erkeğin süresinden sonra sunduğu cevap dilekçesi ile davacı kadına kusur isnat edemeyeceği gibi, süresinde bildirilmeyen delilleri ve tanıkları esas alınarak davacı kadına kusur yüklenemeyeceği, bu durumda davalı erkeğin mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekeceği- Davalı erkek boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda tamamen kusurlu olup, bu kusurlu davranışların aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder nitelikte olduğu, kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/1-2. maddesi koşullarının oluştuğu, kusurun ağırlığı tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile, hakkaniyet kuralları gözetilerek uygun miktarda maddi ve manevi tazminat verilmesi gerekirken bu taleplerin reddinin doğru bulunmadığı- Davacı kadının usulünce ekonomik ve sosyal durumu araştırılarak; sürekli ve düzenli çalışıp çalışmadığı, işten ayrılmış ise kendi isteği ile ayrılıp ayrılmadığı ve nedeni, çalışıyor ise elde ettiği gelirin miktarı itibarıyla bu gelirin kendisini yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı araştırılarak kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesi gerekirken, yoksulluk nafakası yönünden de eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğu-
Somut olayda açıkça tanık deliline dayanılmadığı halde, mahkemece davacı kadının tanıkları dinlenerek davalı erkeğe kusur yüklenmesi doğru olmadığı- Davalı erkeğin boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı ispatlanamadığından, davalı erkek aleyhine maddi tazminata (TMK m.174/1) hükmedilemeyeceği-
Terk ve eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davası açıldığından, talep sonucunda bulunmayan TMK. mad. 166/1. maddesi gereğince karar verilemeyeceği-
Davacı karşı davalı erkek, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığına göre, dayanılmamış olan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmayacağı ve bu tanıkların beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı-