Ön inceleme duruşmasında mahkemece, tarafların anlaşamadıkları hususların, dayanılan hukuki sebep ya da sebeplerin nelerden ibaret olduğu, isteğin ne olduğu saptanmamış olup; gerekçeli kararda da hukuki niteleme yapılmayarak davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiş olmasının hatalı olduğu- Davadaki uyuşmazlık konusunun, dayanılan hukuki sebep ya da sebeplerin neler olduğunun açık bir şekilde belirlenmesi, buna göre hukuki nitelemenin yapılarak uygulanacak yasa hükmünün tespit edilip uygulanması suretiyle bir inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Talep, talep türü ve davanın niteliği açıkça anlaşılamıyorsa, talep muğlaksa, HMK'nun 119. maddesi gereğince; davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesi, verilen bu süreden sonra, davacının talebini açıklamasına göre bir yol izlenmesi, eğer talep, davacı tarafından belirsiz alacak davası şeklinde açıklanmış olmakla birlikte; gerçekte belirsiz alacak davası şartlarını taşımıyorsa, hukuki yarar yokluğundan davanın reddedilmesi gerektiği- Somut olaya dönüldüğünde; davacı taraf, dava dilekçesinde, işsizlik sigortası nedeniyle ödenmesi gereken sigorta tazminatını talep ettiği, davacının elindeki belgelerle işsiz kaldığı sürenin ve tazminatın belirlenebilir nitelikte olduğundan, davanın belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı kabul edilerek hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Şartları bulunmadığı halde dava dilekçesinde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda davacıya herhangi bir süre verilmeden hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmesi gerektiği- Şayet açılan davada asgari bir miktar gösterilmişse ve bunun alacağın bir bölümü olduğu anlaşılmakla birlikte, belirsiz alacak davası mı yoksa belirli alacak olmakla birlikte kısmi dava mı olduğu anlaşılamıyorsa, talep, talep türü ve davanın niteliği açıkça anlaşılamıyorsa, talep muğlaksa, aynı davacıya bir haftalık kesin süre verilerek talebinin belirsiz alacak davası mı, yoksa kısmi dava mı olduğunun belirtilmesinin isteneceği-
İster brüt, ister net miktarlar talep edilsin, hüküm fıkrasında işçilik alacağı miktarları gösterildikten sonra net mi yoksa brüt mü olduğunun açıkça belirtilmesi gerektiği-
İhalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurulduğu, dosyanın yetkisizlikle mahkemeye geldiği, kesin süre verildiği, kesin süreye rağmen istenen hususlarda açıklama yapılmadığı, şirketin prim borcundan dolayı şirket yetkilisi olan şikayetçi borçlunun taşınmazının istinaden haczedilip ihalesinin yapıldığı a, mahkemece, gerekirse davalı kurumdan ilgili takip dosyası getirtilerek, ihalenin feshine yönelik şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Islah ile dava dilekçesinde istenilmemiş olan alacakların da talep edilebileceği- Islah dilekçesi ile talepte bulunulan ve harcı da yatırılan alacak talepleri bakımından, dava tarihinin, artık ıslah tarihi sayılacağı ve faize ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği- Kural olarak dava dilekçesinde belirtilen alacak kalemlerinin her biri için alacak miktarının ayrı ayrı açıklanması gerektiği ancak belirtilmemiş ise toplam miktarın her bir alacak kalemine eşit olarak dağıtılması gerektiği-
İşveren açıkça işçiye temel ücreti ve varsa ücret eklerini gösteren yazılı bir belge vermekle yükümlü tutulduğu hâlde (İş Kanunu mad 8/3), işveren tarafından dosyaya Kanunun kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirerek gerekli belgeleri işçiye teslim ettiğine dair bir delil sunulmadığından ve hesaba esas unsurlardan olan ayni olarak sağlanan yemek ve servis yardımlarının değeri davacı tarafça bilinmediğinden, işçinin alacağını belirleyecek verilerin dava açarken elinde bulunduğundan söz edilemeyeceği ve uyuşmazlık konusu kıdem tazminatının belirlenebilmesi; işverende bulunan bilgi ve belgelerin verilmesi ile tahkikatı gerektirdiğinden, mahkemece davanın belirsiz alacak davası olarak görülmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı tarafın dava dilekçesinde, davalının adresini göstermiş olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak davalının tebligata yarar açık adresinin bulunamaması durumunda, ilanen tebliğ hususunun düşünülmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
17. HD. 17.06.2019 T. E: 2016/20044, K: 7616-