“Kışlak”ların “yaylak”lar gibi özel mülkiyete konu olamayacakları, zamanaşımı ile kazanılamayacakları-
Kural olarak çay (dere) yataklarının zilyedlik yolu ile kazanılamayacakları, ancak çayın terk ettiği alanın zamanla tarım arazisi haline dönüşmesi veya taşlık ve çalılık olup da ihya yakut imar edilmeleri halinde, tescil davasına konu olabilecekleri-
MK. 713/II maddesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescili davasında, kayıt malikinin mirasçı bırakmadan ölmesi halinde, davanın hazineye yöneltilmesi gerektiği- Tapuda mutasarraf adına kayıtlı olan ve tapu sicilinden belli bir vakfın icareteynli malı olduğu anlaşılan taşınmazlar hakkında MK. 713/II hükmünün uygulanmayacağı, çünkü bu tür taşınmazların zilyedlik yoluyla kazanılmalarının mümkün olmadığı–
Tapu kaydındaki miktar fazlası kısmın, zilyedlik yoluyla kazanı-labileceği-
Tapu sicilinde paydaş olarak gözüken şahsın kim olduğunu tesbit bakımından, tapu kaydının dayanağı olan belgeler ve tapudaki defterler üzerinde inceleme yapılmasının, bunun incelenmesi bir uzmanlık işi ise bilirkişi görüşüne başvurulmasının, şahsın nüfusta kayıtlı olup olmadığı, ölüp ölmediğinin araştırılmasının, buna göre işlem yapılmasının gerekeceği-
Davacının belediye, davalının ise hazine olduğu, tarafların sıfatlarına göre, mevcut çekişmenin 3533 sayılı Kanun uyarınca tahkim yoluyla giderilmesinin gerekeceği, ne var ki, hakemin ancak 3533 sayılı yasada gösterilen kurumlar arasındaki mülkiyet uyuşmazlığını çözümlemekle yükümlü olup, tescile karar veremeyeceği-
Çekişmeli taşınmazın tapulama sınırı dışında kaldığından tesbiti yapılamayan yerlerden mi, yoksa tapulamaya konu arazi içinde kalmasına rağmen ilgi teknisyence hukuki niteliğinin belirlenip tesbit dışı bırakılması gereken yerlerden mi olduğunun anlaşılmasından sonra hukuksal çözümlemeye gidilmesinin gerektiği-
Suriye uyruklulara ait ve bu kişilerin terk ettiği taşınmazların, zilyedlikle kazanılamayacağı-
Köy boşluğu niteliğindeki taşınmazlar temelde hazineye ait olup kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap edilmelerinin mümkün olduğu, çekişmeli taşınmazın belirtilen hukuksal niteliği itibarıyla köy tüzel kişiliğince satışının, zilyetliğe dayalı tescil isteğine ilişkin temyiz konusu davada köyün satış yetkisi bulunmadığından sonuca etkili olmayacağı-
Müşterek mülkiyette, her paydaşın ayrı ayrı dava ve talepte bulunması gerekeceği, aksi taktirde, birinin talebi ile, diğer paydaş(lar) adına tescil kararı verilemeyeceği-