Tescil davalarında, tanıkların nizalı taşınmazın başında dinlenmeleri gerekeceği-
Bir kimsenin “kim olduğunun belli olmaması” için, böyle bir kişinin gerçekten bulunmaması ve bütün aramalara rağmen bilinmemesi gerektiği-
MK. 713/I’e göre açılan davalarda, dava nasıl sonuçlanırsa sonuç-lansın, davalı tarafa aleyhine yargılama giderleri ve avukatlık ücreti hükmedilemeyeceği-
Taşınmazın sınırında sel yatağı bulunması halinde, dava konusu taşınmazın sel yatağına tecavüz edip etmediği tespit edilmeden, tescil kararı verilemeyeceğini-
Taşınmazın son maliki ve zilyedinin, önceki malikin zilyedliğinden yararlanabileceği-
MK. 713/I’e dayalı tescil davalarında, taşınmazın değerinin, nite-liğinin, -varsa- dayanılan kaydın bu yere ait olup olmadığının, sınırlarının, bilirkişi aracılığı ile, zilyedlik süresinin ise tanık ve benzeri delillerle saptanması gerekeceği-
Orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescil edildikten sonra, ta- şınmazın niteliğinde yapılan değişikliğin, taşınmazı “tapusuz” duruma getirmeyeceği-
“Tapu sicilinde, malikinin kim olduğu anlaşılamama” (MK. 713/II) sebebine dayalı davalarda, “taşınmaz malikinin kim olduğunun bilinebilmesine yarayacak gerekli bilginin tapu sicilinden çıkartılabilmesinin olanaksız olması” gerektiği-
Hukuki kıymetini kaybetmiş tapuya dayalı taşınmazın MK.’nun 713/II. maddesi hükmüne göre tapusunun iptali ve tesciline dair da-valarda on yıllık hak düşümü süresinin uygulanmayacağı-
743 sayılı MK.’nun yürürlüğünden önceki kurallara göre, bir taşınmazın altındaki kısmın -örneğin, bodrumun- bağımsız mülkiyete konu olabildiği ve zamanaşımı yolu ile iktisap edilebildiği-