Davacıların miras payları oranında davanın kabulü ile yalnızca davacıların payları yönünden tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerekirken, tüm mirasçıların miras payları yönünden tapu kayıtlarının iptali ile mirasçıların hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesinin taleple bağlılık ilkesine aykırı olacağı- Mahkemece yeniden yapılacak keşif sırasında davalının hangi taşınmazı fiilen kullandığı tek tek belirlenerek davalının fiilen kullandığı bir taşınmaz varsa el atmasının önlenmesine karar verilmesi gerektiği- Kayıt malikleri dava tarihinden önce vefat ettiği halde bu şahısların müdahalesinin menine şeklinde hüküm kurulmasının hatalı olduğu-
TMK'nun 713/3.maddesi uyarınca; tescil davasının, Hazine'ye ve ilgili Kamu Tüzel Kişilerine karşı açılmasının, anılan kanun hükümleri uyarınca davanın Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na yöneltilmek suretiyle taraf teşkilinin yapılmasının gerekeceği-
Tespit tarihinden itibaren davanın açıldığı tarihe kadar makul sürenin geçirildiği, tespit sonrası neden için TMK.’nun 713/1. Maddesine göre 20 yıllık sürenin dolmadığı, hal böyle olunca; davacı yararına zilyetlik yoluyla mülk edinip koşulları araştırılmadan karara esas teşkil eden 15.07.2010 tarihli Fenni Bilirkişi raporunda A1 harfiyle belirtilen 116,77 m2’lik yere yönelik davanın reddine karar vermek gerekeceği-
Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler hakkında miras yoluyla intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak tescil kararı verilemeyeceği-
Mahkemece öncelikle Karayolları Bölge Müdürlüğü’nden dava konusu taşınmazın bulunduğu yerle iligli olarak kamulaştırma yapılıp yapılmadığının, kamulaştırma yapılmış ise bedellerinin zilyetlerine ödenip ödenmediğinin sorulmasının, ayrıca kamulaştırma haritasının getirtilerek yöntemine uygun bir biçimde zemine uygulanmasının Karayolları Genel Müdürlüğü TMK.’nun 713/3. maddesi uyarınca yasal hasım olduğundan bu kuruluşa husumet yöneltilmesinin, varsa tüm delilleri bildirmesi için süre ve imkan tanınmasının, bundan sonra taşınmazın bulunduğu yerde keşif yapılmasının gerekeceği-
Yapılan keşiflerde görevlendirilen Ziraat Mühendisi Bilirkişilerin somut ve bilimsel bir veriye dayanmayan "dava konusu taşınmazın nizalı bölümünün imar-ihyası tamamlanmış tarım arazisi vasfında olduğu" şeklindeki görüşlerine ve takdiri delil niteliğindeki yerel bilirkişi ve tanık beyanlarına itibar edilerek, taşınmazın eğim durumu taşlık, kayalık niteliği ve sınıfı dikkate alındığında tarım dışı yerlerden olduğunun kabulünün gerekeceği-