Taş yığmanın, temel açmanın, imar-ihya sayılmadığı gibi zilyetlikle kazanma biçiminde yeterli ve yasal neden olmadığı-
Her ne kadar davalılara dava dilekçesi tebliğ edilmiş ve herhangi bir yanıt vermemiş iseler de; bu durum davanın reddini istedikleri anlamına geleceğinden; TMK mad. 6 uyarınca davacı tarafın iddiasını her türlü delille kanıtlamasının gerekeceği-
Bilirkişilerin hakim yerine geçerek dava konusu yerle ilgili zilyetlikle kazanılır-kazanılmaz şeklinde görüş bildirmeleri görevleri olmayıp, bu konunun takdirinin mahkemeye ait olduğu-
Tapu kütüğünde malik sütununun boş bırakılması, silinmesi ve yeniden yazılmaması, soyut ve nam-ı mevhum adına (mevcut olmayan hayali kişi) yazılması, hiç yaşamamış ve kaydının herhangi bir yerde bulunmamış olması, malik adının müphem, yetersiz ve soyut gösterilmiş olması gibi durumlarda malikin kim olduğunun anlaşılamadığının kabul edileceği-
İş makinesi veya insan gücüyle temel kazmanın, traktörle başka yerden getirtilen taşları dökmenin, imar ihya sayılmadığı gibi zilyetlikle iktisap için yeterli faaliyet olmadığı, kaldı ki, başlı başına ev yapmanın, ağıl yapmanın da zilyetlikle iktisaba elverişli sebep sayılmadığı-
Dava konusu taşınmaza ev, ahır ve tandır yapılması, gübre dökülmesi, taş, kum ve ağaç yığılması gibi olguların ekonomik amaca uygun zilyetlik sayılmadığı-
Teknik bilirkişi raporlarının birbirleriyle çakıştırılmaması nedeniyle kabul kararı verilen taşınmazların üst üste geldiği, çifte tapuya sebebiyet verdiği de dikkate alınarak asıl ve birleşen dosyalarda alınan teknik bilirkişi raporlarının birbirleriyle çakıştırılmasının, talep edilen taşınmaz bölümlerinin aynı raporda gösterilecek şekilde yeniden rapor alınarak tereddütün giderilmesi ile hasıl olacak sonuca göre karar verilmesinin gerekeceği-
4342 sayılı Mera Kanununun geçici 3.maddesi hükmünün, belediye adına tescil edilerek belediyenin özel mülkü haline gelen taşınmazlara uygulanamayacağı-
Mahkemece, davacı vekilinin keşif giderlerini yatırması için verilen, kesin süreyi içeren ara kararlarının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek bir biçimde taraflara yükletilecek, hak ve borçlar açıkça belirtilecek şekilde yöntemine uygun olarak alınması gerekeceği-