Taşınmaz rehni kapsamında bulunan eklentilerin taşınmaz dışına çıkarılmadan yakalanmış olması halinde sanığın eyleminin teşebbüs aşamasında kalıp kalmadığı hususunun tartışılması gerekeceği; sanığın üzerine atılan eylemin İİK.’nunun 331/IV kapsamında kalmasına rağmen, suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek, İİK.’nun 331/I maddesi uyarınca sanığın cezalandırılmasına karar verilemeyeceği-
“Sanıkların sahip oldukları araç ile bir taşınmazını, alacaklılarına zarar vermek kastıyla devrettikleri” iddiasına karşı, sanıklarca bu işlemlerin “diğer borçlarını ödemek amacıyla yaptıkları”nın ileri sürülmesi ancak, sanıkların bu savunmasının sabit olmaması halinde, isnat edilen İİK.’nun 331. maddesinde düzenlenmiş olan suçun oluştuğunun kabulü gerekeceği-
Suça konu aracın satışına yönelik noter satış sözleşmesi örneği getirtilip, satış tarihi ile satış bedeli tespit edilmeden ve satışın alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olup olmadığı tartışılmadan, “sanıkların beraatlerine” karar verilemeyeceği-
Sanıkların borçlu şirketin üretim tesislerini, daha sonra hisselerini devraldıkları yeni şirkete kullandırıp kullandırmadıkları, her iki şirket ortaklarının aynı kişiler olması ve aynı adreste aynı iş kolunda faaliyet göstermeleri de dikkate alınarak, yapılan işlemde muvazaa bulunup bulunmadığı araştırılarak, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekeceği-
İİK.’ nun 331. maddesinin suça iştirak edenlere yönelik yaptırım içeren “son fıkrası”, her ne kadar daha sonra madde metninden çıkarılmışsa da, olayın oluş şekline ve suça iştirak ederek katıldığı iddia edilen sanıkların eylemlerine göre, 5237 sayılı TCK.’nun 37-41. maddelerinde düzenlenen “suça iştirak” e ilişkin hükümlerin bugün de uygulanabileceği-
Borçlu-sanığın şirketteki hissesini 350.000 TL’ ye devredip, başka bir şirketten 900.000 TL değerinde hisse satın almasının, alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olarak değerlendirilemeyeceği-
“Alacaklısını zarara sokmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçu” ndan dolayı borçlu-sanık hakkında “suçun işlendiği tarihten itibaren” en geç bir yıl ve “suçun işlenildiğinin öğrenilmesinden itibaren” üç ay içinde icra mahkemesine dilekçeyle şikayette bulunulması gerekeceği; bu süreler geçtikten sonra şikayette bulunulması halinde icra mahkemesince “şikayetçinin, şikayet hakkının düşürülmesine” ş e k l i n d e karar verilmesi gerekeceği-