İİK.’nun 331. maddesinde düzenlenen “alacaklısını zarara uğratmak kastiyle mevcudunu eksiltmek suçu” nun oluşumu için, borçlu hakkında “aciz belgesi” alınmasının zorunlu olmadığı, alacaklının “alacağını alamadığını” ispatlaması halinde de, maddedeki suçun unsurları itibariyle oluşacağı-
Sanıkların üzerine atılan “alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mevcudunu eksiltmek suçu” nun unsurlarının oluşmadığının anlaşılması halinde, sanıkların ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerekirken “…. sanıkların cezalandırılmaları isteminin reddine” şeklinde karar verilemeyeceği-
Müştekinin şikâyete konu taşınmazını, şahsi çekini kullanmak suretiyle %40 hisse ile ortağı bulunduğu şirkete satın alan ve bakiye borcu ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibi sırasında şirketteki hissesine haciz konulduğunun bildirilmesinden kısa bir süre soma kendisi dışında diğer ortakları tarafından kurulan şirkete satılması, alacaklıdan mal kaçırmak kastı ile mevcudunu eksiltme suçunu oluşturacağı-
Suç tarihi itibariyle sanığa ait olduğu belirtilen araçlar üzerinde haciz bulunup bulunmadığı, değerlerinin alacak miktarını karşılayıp karşılamadığı, araçların başka dosyalardan dolayı hacizli olduklarının saptanması halinde, değerlerinin hacizli dosya alacaklarını karşıladıktan sonra alacaklıyı tatmin edebilecek miktarda bir paranın kalıp kalmadığı yönünde bir araştırma yapılarak, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekeceği-
“Şikayetçiye olan borcunu bankadan çekeceği krediyle ödeyeceğini, ancak taşınmazların üzerindeki hacizlerin krediye engel olduğunu” söyleyerek, gerekli güveni sağlayan sanığın, hacizlerin kaldırılmasını sağladıktan sonra taşınmazlarını üçüncü kişilere satmasına rağmen, borcunu ödememesi nedeniyle, sanığın taşınmaz satışından elde ettiği parayla ne yaptığı, taşınmazı satın alan kişiyle akrabalık ilişkisinin bulunup bulunmadığı vb. hususlarının araştırılarak, varılacak sonuç çerçevesinde sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerekeceği-
Sanığın yetkilisi olduğu şirkete ait birçok aracın her biri üzerine ayrı ayrı çok sayıda haciz konulmuş olmasına rağmen, bunlardan sadece bir tanesi hakkında parçalarının söküldüğü (kıymetinin düşürüldüğü) iddia edilmiş olup, aracın terkedilmiş bir halde ve kapıları açık olarak bulunması ve parçaların sanık tarafından söküldüğüne dair delil bulunmaması dikkate alındığında, alacaklıdan mal kaçırma kastıyla mevcudu eksiltme suçunun oluşmadığı-
Sanığın hissesini sattığı taşınmazdan başka taşınmazları ile aracının bulunması nedeniyle, taşınmazlar ile aracın değerinin, hacizli dosya alacaklarını karşıladıktan sonra bu dosya borcu yönünden alacaklıyı tatmin edebilecek miktarda bir paranın kalıp kalmayacağı belirlenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin edilmesinin gerekeceği-