Suça konu taşınmazlar hakkında borçlu şirkete ait ortaklar kararı bulunup bulunmadığı, şirketi temsil yetkisinin kime ve ne şekilde olduğunun ticaret sicili memurluğundan sorulmasının gerekeceği-
Mal beyanında bildirmediği şirketteki hissesini, ödeme emrini tebellüğden çok kısa bir süre soma ve beyanda bulunduktan bir gün soma şirket ortağına devrettiği dikkate alındığında, yapılan devir işleminin alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik olduğunun ve hisseyi devralanın, aynı zamanda şirket ortağı olması nedeniyle hisse satışının alacaklıdan mal kaçırma kastiyle yapıldığını bildiğinin kabulü gerekeceği-
6762 sayılı TTK'nun limited şirket hisse devrine ilişkin 520. maddesi uyarınca payın devrinin, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesi şartıyla hüküm ifade edeceği, devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için de ortaklardan en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayenin en az dörtte üçüne sahip olması gerekmekte olup, hisseyi devralanın sanığın babası, devre muvafakat edenlerin de sanığın kardeşleri olması karşısında, TCK'nun 37-41 inci maddelerinde yazılı olduğu şekilde suça iştirak edip etmedikleri tartışılmadan, borçlu olmadıkları gerekçesiyle beraatlerine karar verilemeyeceği-
Takibin iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılmasının gerekeceği-
Suça konu taşınmazların hacizli olarak satılması nedeniyle atılı suçun oluşmadığı-
Tapu sicil müdürlüğünce tescil edilen menkul rehinlerinin, kim tarafından ve ne şekilde fabrika dışına çıkarıldığı, başka bir icra takip dosyası üzerinden fabrika dışına çıkarılmadığının anlaşılması hâlinde ise, teferruat listesinde kayıtlı bulunan taşınırların bulunduğu fabrika bina ve arsasının borcu karşılayıp karşılayamayacağı belirlenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir edilmesinin gerekeceği-
Hakkındaki icra takibinden çok kısa süre önce aracını satan sanık ile aracı satın alan şahıs arasında yakın akrabalık bağı ya da yakın arkadaşlık ilişkisi bulunup bulunmadığının araştırılmasının gerekeceği-
Şirket hissesini devralanların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olmaları hâlinde, borçlu şirkete ait taşınmazın, borç miktarı olan 7.526.000. USD miktarına yakın 7.500.000 USD bedelle ipotek altına alındığı da dikkate alınarak, (T....... ) A.Ş'deki hissesini devralmalarının alacaklıyı zarara sokma kastiyle yapılıp yapılmadığının tartışılmasının gerekeceği-
Sanığın, borçlu şirket yönetim kurulunun 15.08.2005 tarih ve 53 sayılı kararı ile üç yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili kılınmasına ve bu sürenin sona ermesine rağmen yenisi seçilmemiş ise, şirket anasözleşmesinde üç yıllık görev süresinin sona ermesi hâlinde bu sıfatın kendiliğinden düşeceğine dair bir hüküm bulunup bulunmadığı araştırılarak, bu konuda bir hüküm bulunmadığının saptanması durumunda temsil yetkisinin yeni yetkili seçilinceye kadar devam edeceğinin kabulü gerekeceği-
22.10.2008 tarihinde yapılan hacizde ablası S.K’ya ait olduğu vergi levhası ile anlaşılmış olmakla birlikte, 14.12.2009 tarihinde 23 Temmuz Vergi Dairesi Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen 14.12.2009 tarihli yoklama fişindeki işyerinin sanığa ait olduğunun yazıldığı, her iki işyeri adresinin açık yazılmadığı da dikkate alındığında bu işyerlerinin aynı adreste olup olmadığı, farklı adreslerde ise iştigal konusu, S.K.'nın kendi işyerini kimden devir aldığı, sanıktan devraldığının anlaşılması hâlinde tarihinin ne olduğu, sanığın bu işyerinde malik gibi ticari faaliyette bulunup bulunmadığı nın araştırılmasının gerekeceği-