Komşuluk hukukundan kaynaklanan ve zararın giderilmesi için açılan bir davada, toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakimin, somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanım amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırı aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptamak, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulup, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle, özverileri denkleştirmek durumunda olduğu -
Komşuluk hukukuna aykırılık oluşturan durumlarda, yerinde keşif-le zararların giderilmesi için alınması gereken önlemler tespit edilip, bunlardan en adil olanına hükmedilmesine, sosyal ve ekonomik çıkarların tamamen ortadan kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde ‘işyeri-nin (fırının) faaliyetinin durdurulmasına" karar verilmemesi gerekeceği-
Sınıra yakın yere dikilen kavak ağaçlarının, komşuya zarar verecek duruma gelmeden kesilmesine karar verilemeyeceği–
Komşuluk hukukundan doğan davalarda da, iç huzurun bozulmuş olması durumunda davacı yararına manevi tazminata hükmedilebileceği -
Salt imara aykırılık idareyi ve idari yargıyı ilgilendirir; ne var ki, komşuluk hukukuna uygun düşmeyen bir zararın varlığı ileri sürülmüş ise bunun da araştırılıp hükme bağlanmasının gerekeceği-
Komşuluk hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıklarda öncelikle za-rarın ne olduğunun uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanması, bu zararın giderilmesi için alınacak önlemler hususunda ayrıntılı rapor alınması ve buna göre karar verilmesi gerektiği -
İmara aykırı pencere açmanın idareyi ve idari yargı yerini ilgilendirdiği -
Komşuluk hukukuna dayanarak elatmanın önlenmesi davasını za-rar gören ayni hak sahibi olabileceği gibi şahsi hak sahibinin de açabileceği-