Bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakimin; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini gözönünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumunda olacağı-
Bu durumda Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereği kedi ve köpeklerin bağımsız bölümde barındırılması eyleminden bunları bağımsız bölümde barındıran kişi ile o bağımsız bölümün maliki davalının müteselsilen sorumlu olduğu-
Mahkemelerin yeni teknolojik gelişmelerin ürünü olan sistemlerin ve aletlerin kullanılmasını önlemeleri, yasaklamaları hayatın olağan akışına aykırı düşeceği ve davalının, hermetik kombi cihazı kullanmanın sağlık ve teknik bakımdan bir sakıncası olmadığından ve bu aleti kullanma zorunluluğu bulunduğundan salt estetik açıdan da yasaklanması veya ana bacaya bağlanmasının mümkün olmadığı-
Dava konusu baz istasyonunun konumu, yerleşim yerlerine ve davacıların oturdukları yerlere yakınlığı itibarı ile uzun sürede kişi ve çevreye zarar vereceği ve istasyonun bulunduğu yerde kullanılmasının sakıncalı olduğu daha uzak ve uygun bir yere taşınmasını gerektirdiği-
Aygaz bayi olarak kullanılan bağımsız bölümün üst kattaki meskende oturan davacı ve diğer tüm bağımsız bölümler açısından tehlike yarattığı açık olduğundan böyle bir işyerinin meskenlerin yer aldığı ana yapıda faaliyet gösterdiği saptandığına göre, davacı yanın buna ilişkin isteminin de Kat Mülkiyeti Yasasının 18. maddesi hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesinin gerekeceği-
Kullanılan baz istasyonunun konumu itibariyle, uzun sürede kişi ve çevre sağlığına zarar vereceği, bu nitelikteki bir istasyonun halen bulunduğu yerde kullanılmasının sakıncalı bulunduğu, daha uygun ve yerleşim çevresinden daha uzakta kurulmasının gerektiği-
Dar anlamda ve para ile ölçülebilen bir zarar yok ise de, çevre binalarda ve bu bağlamda davacının meskeninde bulunanların sağlık bakımından büyük endişeler taşıdığı hatta son zamanlarda ülke genelinde beliren ve medyada zaman zaman yer alan olumsuz vakaların da bölgede yaşayan insanların yaşamını psikolojik olarak olumsuz biçimde etkilediği, tedirginlik ve ümitsizliğe sevkettiği açık olup, davacının zarar gördüğünün kabulü gerekeceği-
Taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan Türk Medeni Kanununun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlediği, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklediği-
Herkesin, taşınmaz mülkiyetinden doğan yetkileri kullanırken ve özellikle işletme faaliyetini sürdürürken, komşularını olumsuz şekilde etkileyecek taşkınlıktan kaçınmakla yükümlü olduğu, buna uyulmazsa komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi gerekeceği-