'İhtiyati haciz'in asıl olarak İİK'nun 257 - 268. maddeleri arasında düzenlenmiş olduğu; tasarrufun iptali davalarına ilişkin olarak ise İİK'nun 281/2 madde ve fıkrasında daha özel bir düzenleme yapılmış olduğu; buna göre, hakimin iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceği- Teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunacağı, bu düzenlemede ihtiyati haciz için aranması gereken bazı koşulların tasarrufun iptali davalarına özgü olarak yumuşatılmış olduğu; örneğin İİK'nın 259. maddesine göre ihtiyati hacizlerde teminat yatırılmasının mecburi olduğu, sadece alacak bir ilama müstenit ya da ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenit ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir ettiği, oysaki İİK'nın 281/2 madde ve fıkrasında böyle bir koşul aranmaksızın teminat alınmadan da ihtiyati haciz kararı verilebildiği-
İhtiyati haczin, nitelikçe geçici bir hukuki koruma tedbiri olduğu- Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacının, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmak olduğu- Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerektiği- Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirdiği (İHAS 6, 2709 sayılı T.C Anayasası 36, HMK 33)- İhtiyati haciz istekleri değerlendirilirken geçici hukuki koruma tedbirlerinin açıklanan bu amacının gözden uzak tutulmaması gerektiği-
Talebin tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin ara karara vaki istinaf başvurusu olduğu; bu tür davalarda davanın kabulü halinde takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olarak tasarrufun iptaline karar verildiği; bu itibarla 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 281/2. maddesinde tasarrufun iptali davalarına özgü özel bir ihtiyati haciz düzenlemesi yer almakta olup, buna göre ihtiyati haciz isteyebilme imkanı getirilmiş olduğu; ilk derece mahkemesince, dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve tapu kayıtları dikkate alındığında 'ihtiyati haczin kabulüne' karar verilmesi gerekirken reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Dava dava şartı yokluğundan ret edildiği ve ret sebebi ortak olduğundan AAÜT’nin 7/2. maddesi gereğince tek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği- Dava alacağın gerçek olmadığı dolayısı ile ön koşul yokluğundan reddine karar verildiğine göre karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Harç kamu düzenine ilişkin olup usuli kazanılmış hak ilkesinin istisnalarından birini oluşturmakla birlikte, davanın kabulü halinde davalılar aleyhine tek bir harca hükmedilmesi, ancak aralarında oranlama yapılması gerekirken her bir davalı yönünden ayrı ayrı harca hükmedilmesinin isabetli olmadığı, ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirir nitelikte görülmediği-
İİK.'nun 283. maddesine göre, mahkemece dava konusu taşınmazın davalı borçlu ile davalı üçüncü kişi arasındaki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya ........ İcra Müdürlüğünün .......... sayılı dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekeceği- Dava konusu tasarrufların birden fazla olduğu, borçlu davalıların taşınmazlarını farklı kişilere devrettiği anlaşıldığından, her bir tasarruf için satış tarihindeki gerçek değerler ile icra takibindeki alacak (şayet aciz belgesi var ise bu belgedeki) miktarı nazara alınarak ayrı ayrı harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilip davalıların sorumlu olduğu miktarın ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken davalıların tek vekalet ücreti, harç ve yargılama giderinden sorumlu tutulması da doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlıkların giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
İhtiyati haciz kararlarının esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlar olduğu; diğer bir anlatımla ihtiyati haczin 'devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulması' olduğu- Mahkemece dosya kapsamı uygun olarak İİK 281/2 maddesi gereğince dava konusu yapılan taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmuş olup, davalının haklarının korunması amacıyla teminat da alındığından, davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde belirttiği hususlar yerinde görülmediğinden istinaf isteminin HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince reddi yoluna gidilmesi gerekmiştir-
Somut olayda davacının ihtiyati haciz istemi İİK'nun 281/2 maddesine dayalı olup, davacının ihtiyati haciz konulması istemi yerel mahkemece "...İİK'nin 281/1 maddesi uyarınca ihtiyati haciz açılmış ve devam eden bir dava sırasında talep edilebilecek geçici hukuki koruma tedbiri olup dava açılmadan bu madde uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün bulunmamaktadır." gerekçesi ile reddedilmiş ise de; tasarrufun iptali davası öncesinde ihtiyati haciz istemini yasaklayan bir hüküm bulunmadığı-
Somut olayda, davacı tarafça tasarrufun iptali davası açılmış olup, mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalı olarak devir yapılıp yapılmadığı icra edilecek yargılama sonucunda kesin olarak belirlenecek olup, mahkemece bu iddialar araştırılarak sonuçlandırılmasına kadar geçecek sürede dava değeri de gözetilerek taşınmazlar üzerine uygun oranda teminat alınmak suretiyle ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı-
Kesinleşmiş borcunun bulunduğu ve dava konusu taşınmazı oğlu olduğu anlaşılan diğer davalıya devrettiği, dolayısı ile yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmiş olduğu halde, mahkemece bu durum değerlendirilmeden, hatalı bir takım gerekçelerle talebin reddine karar verilmesi HMK m.353/1-a/6'daki hali oluşturduğundan, davacı vekilinin bu yöne ilişen istinaf itirazının yerinde olduğu; bu durumda, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK m. 353/1-a/6 uyarınca kaldırılmasına-