İhtiyati haciz için aranması gereken bazı koşulların tasarrufun iptali davalarında yumuşatılmış olduğu ve İİK 257 ve devamı maddelerinde aranan şartların 281/2 maddesinde aranmadığı, ancak, yaklaşık ispat kuralının burada da geçerli olacağı ve mahkeme hakiminin bu kurala göre kanaate ulaşıp karar vereceği, talep edilen husus hakkında, İİK.281/2 maddesiyle yapılan özel bir geçici teminat düzenlemesi olduğuna göre, davanın esasıyla elde edilen bir sonucun talebinin söz konusu olmadığı, teminatın lüzum ve miktarı mahkemece tayin ve takdir olunacağı- Dosya içerisinde mevcut bulunan Sulh Hukuk Mahkemesi ilamı ve tarafların borç ilişkilerine ilişkin icra dosyaları ile yaklaşık ispat kuralının yerine getirildiği anlaşıldığından, davacıların ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiği-
Sermayesindeki kamu payındaki %50'nin altına düşünceye kadar, kredi alacaklarının tahsili amacıyla Banka tarafından açılmış veya açılacak dava veya takiplerde, Harçlar Kanunu mad. 2, 23, 29 gereğince, davacı Bankanın yargılama harçlarından muaf olduğu- Tasarrufun iptali davalarında, dava değerin, takip konusu alacak miktarı ile iptaline karar verilen şeyin değerinden hangisi az ise o değer olduğu-
Tasarrufun iptali davaları basit yargılama usulüne tabi tapu iptali ve tescil davası ise yazılı yargılama usulüne tabi olduğundan, mahkemece tapu iptal ve tescil davası ile tasarrufun iptali dava dosyasını tefrik ederek öncelikle tapu iptal ve tescil davasının sonucunu beklemesi, tapu iptal ve tescil davasının sonucuna göre de tasarrufun iptali davasının değerlendirilmesi gerektiği-
Mahkemece davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi 'haciz' olarak değerlendirmiş ise de tedbir talebi, ihtiyati haciz niteliğinde olup, İİK'nun 281 maddesine göre 'ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati haciz' kararı verilmesinin yerinde olduğu- İhtiyati haciz kararlarının, esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin karar olduğu; diğer bir anlatımla ihtiyati haczin 'devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulması' olduğu-
Dosya içerisinde mevcut takip evraklarının incelenmesinde, bu aşamada mevcut evraklar ile yaklaşık ispatın gerçekleştiği, bu itibarla davacı bankanın davalı borçlu aleyhine başlattığı takip miktarları ve dava dilekçesinde belirtilen dava değeri olan 43.018,11-TL ile sınırlı olmak üzere %15 teminat ile ... İcra Müdürlüğü’nün ... E sayılı dosyasındaki takip ve maaş haczi üzerinde cebri icra yapabilme yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken 'ihtiyati haciz talebinin reddine' karar verilmesi yerinde görülmemiş 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2. maddesi hükmü uyarınca 10/12/2020 tarihli ara kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine ulaşılmıştır-
İncelemeye konu talebin nevi ve niteliği ile dosya kapsamı gözetildiğinde, ihtiyati haciz verilmemesi halinde hakkın elde edilmesinin talep eden açısından önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkansız hale geleceği- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin dosyadaki delillerle çelişmeyen tespit ve değerlendirmesine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, HMK’nun 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varıldığından; davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nun 353/1-b-1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararlarının esas hakkında bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlar olduğu, yani devam etmekte olan dava sonunda davanının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulabileceği, mahkemece İİK. 281/2 gereğince dava konusu yapılan taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmuş olup, davalının haklarının korunması amacıyla teminat da alındığından, davalı 3. kişi vekilinin istinaf dilekçesinde belirtilen hususlar yerinde görülmediğinden istinaf isteminin reddinin gerektiği-
Davanın dayanağı İstanbul 8. İcra Müdürlüğü'nün 2016/... (E) ve 2015/... (E) sayılı takip dosyalarının içeriğine, tüm dosya kapsamına göre yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesine, bu tür geçici hukuki korumalara ilişkin kararların nitelikleri ve öngörülen amaç itibarıyla dosya üzerinden ve taraflarca sunulan tüm deliller sunulmaksızın verilmesinin kanunun amacına aykırı olmamasına, İİK'nın 281/2'nci maddesi gereğince teminatın lüzum ve miktarının takdirinin mahkemesine ait olduğu gibi taşınmazların değerinin saptanması durumunda teminatın miktarına ilişkin her zaman karar verilebileceğine, ihtiyati haciz kararının dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan miktarla sınırlı olarak verilmesine göre; verilen kararda, dosya içeriği ile usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı-
Sonradan borçlu tarafından imzalanan tarihin, yine borçlu tarafından aksinin teyit edilmiş olmasına, davacının borcun doğumunun tasarruf tarihinden önce olduğunun somut delillerle ispatlanmamış olmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekeceği- Dava ön koşul yokluğundan reddedildiğine göre, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Borçludan taşınmazları ilk satın alan üçüncü kişi yönünden değerlendirme yapılmadan sadece 1,5 aylık süre içerisinde taşınmazın el değiştirmesi gerekçe gösterilerek ve sadece beşinci kişi yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesinin hatalı olduğu- Öncelikle borçludan taşınmazları ilk satın alan ve üçüncü kişi olan davalı ile borçlu arasındaki işlemlerin İİK 277 vd. uyarınca göre iptale tabi olup olmadığı yönünde değerlendirme yapılması gerektiği- İptale konu tasarrufların yapıldığı tarihteki inşaat durumunun usule uygun tespiti ile her bir tasarruf yönünden elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değerinin tespiti gerektiği- Dava dışı diğer borçlunun adresinde yapılan hacze konu mahcuz malların satışının yapılıp yapılmadığı, satışı yapılmış ise davalı borçlunun sorumlu olduğu miktar da dikkate alınarak yapılacak değerlendirme ile sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-