Tasarrufun iptali davasında, ihtiyati haciz için davaya ilişkin tüm koşulların gerçekleşmesinin beklenmeyeceği- Davalılar tarafından ibraz edilen sözleşmeler ve ödemelere ilişkin kayıtlar ve tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz kararı verilmesi İİK 281/2 maddesine uygun olduğu, ancak davalı borçlunun devrettiği şirket hisselerinin dışında, diğer hissedar fer'i müdahilin şirket hissesini de kapsar şekilde şirketin tüm hissesi üzerine ihtiyati haciz konulmasının doğru olmadığı-
Davanın İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince tasarrufun iptali davası olması, ihtiyati haczin İİK 281/2. maddesinde özel olarak düzenlenmiş olması, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam kanıtlanmasının beklenmemesine, yaklaşık ispat kuralları gereği, mevcut delil durumu itibariyle tasarrufa konu taşınmaz üzerine ihtiyati haciz konulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla, davalı vekilinin ihtiyati hacze yönelik istinaf talebinin reddinin gerektiği-
Tasarrufun iptali davalarında geçici koruma tedbiri olarak ihtiyati haciz öngörülmüş olup, dava açmakta haklı olup olmadığının yargılamayı gerektirip, ihtiyati haciz için davaya ilişkin tüm koşulların gerçekleşmesinin beklenmesi dava ile elde edilecek sonuçların alınamamasına yol açabileceğinden; dosya kapsamı itibari ile ihtiyati haciz koşulları oluştuğundan bu talebin kabulüne karar vermek gerekeceği- Bu durumda mahkemece, davacının ihtiyati haciz talebinin İİK’nun 281/2 maddesi gereğince dava konusu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olarak alacak miktarının %15'i teminat karşılığında kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla, davacı vekilinin ihtiyati hacze yönelik istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin ... tarihli 'ihtiyati haciz isteminin reddine' ilişkin ara kararının kaldırılarak davacının 'ihtiyati haciz talebinin kabulüne', davacının ihtiyati tedbirle ilgili ... tarihli ara kararına yönelik istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı-
Mahkemenin yasal düzenleme gereği davanın niteliği, dosyanın bulunduğu aşama, mevcut delil durumu itibariyle alacaklının ileride zarar görmesinin önlenmesi amacıyla teminat karşılığı takibe konu alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere davacının haklı çıkması halinde cebri icra yetkisi tanımak adına ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar vermiş olmasının doğru görülmediği-   
Tasarrufun iptali davalarında; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanması beklenmez ise de ihtiyati hacize hükmedilebilmesi için mahkemeye asgari somut delillerin sunulması ve bu delillerin mahkemece değerlendirilebilir durumda olması gerekir- Tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre; borçlu ile davalılar arasında yakınlık ve tanışıklık ilişkisi açıklanmadığı gibi, ivazlar arasındaki misli fark ilişkine ait somut bilgi ve iddialar açıklanmadan, yasal mevzuat ve içtihatlar tekrar edilerek açılan davada İ.İ.K.'nın 281/2. maddesi koşulları ile yaklaşık ispat kriterleri sağlanamadığından ihtiyati hacizin reddine dair mahkeme kararında yasaya aykırılık bulunmadığı, yargılama sırasında sunulacak delillere göre talep halinde ihtiyati haciz şartlarının her zaman yeniden değerlendirilebileceği göz önüne alındığında, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı-
Tasarrufun iptali davasında taşınmazın aynı tartışmalı olmadığından geçici hukuki koruma olarak ihtiyati haciz kabul edilmiş olduğu- İhtiyati haciz kararlarının esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlar olduğu, diğer bir anlatımla ihtiyati haczin 'devam etmekte olan dava sonunda davacının hükmedilecek alacağının tahsilini garanti altına almak için davalının mallarına geçici olarak el konulması' olduğu; mahkemenin ihtiyati haciz kararı verilip verilmeyeceği hususundaki takdir hakkını alacaklı tarafından ibraz edilen delillerin mahiyetine ve halin icabına göre kullanması gerektiği-
Uyuşmazlığın ölümlü trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat davasındaki ihtiyati haciz istemine ilişkin olduğu, mahkemece dava dilekçesi ekindeki belgeler uyarınca, davalılar bakımından yaklaşık ispat kuralının karşılandığı gerekçesiyle ihtiyati haciz istemleri kısmen kabul edilmiş olduğu; öncelikle belirtmek gerekir ki somut olayda, tasarrufun iptali istemi bulunmadığına göre, İİK'nın 281. maddesinin uygulanma yeri bulunmadığı, davacıların ihtiyati haciz istemlerinin İİK m. 257 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği-
Tasarrufun iptali davasına feri müdahil olarak katılan ve "dava konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu" iddia edenin, davalı üçüncü kişi aleyhine açtığı inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davasının bekletici mesele yapılması gerektiği-
Tasarrufun iptali davasında, ihtiyati haciz talebi üzerine mahkemece İİK'nın 281/2.maddesine göre, iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceği; teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunacağı- İİK'nın 281/2.maddesinin 2.cümlesi ile de aleyhlerine nakden tazmin talep edilenler yönünden 'teminatsız ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği'nin hüküm altına alınmış olduğu- Bu durumda dava konusu taşınmaz yönünden bedele dönüşen davada davalılar, tazminat miktarı kadar tüm mal varlıkları ile sorumlu olduklarına göre, İlk Derece Mahkemesince davalılar yönünden elden çıkardıkları tarihte taşınmazın rayiç değeri henüz bilinmediğinden, dava değeri üzerinden teminat mukabilinde menkul, gayrimenkul ve 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesinde dosya kapsamına göre usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı-
Tasarrufun iptali davasında ihtiyati haciz talebi üzerine İİK'nın 281/2.maddesine göre iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebileceği; teminatın lüzum ve miktarı mahkemece takdir ve tayin olunacağı- Bedele dönüşen davada davalıların tazminat miktarı kadar tüm mal varlıkları ile sorumlu olduğu, "talebinin yargılamayı gerektirmesi, davanın esasını çözücü nitelikte haciz kararı verilemeyeceği" şeklinde değerlendirme yapılarak 'talebin reddine' karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-