İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haczin İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiş olduğu; bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanmasının beklenemeyeceği; ileri sürülüş biçimine ve delil durumuna göre, yaklaşık ispat durumunda, ihtiyati haciz kararı verilebileceği konusunda duraksamamak gerektiği-
Mahkemenin, dosya kapsamına uygun gerekçesine ve takdirine; davacının mevcut alacağının takip çıktısına göre 354.262,10TL olmasına, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki değerinin bilirkişi raporu ile 480.000,00 TL olarak belirlendiğinin anlaşılmasına, dava konusu taşınmazın davadan sonra el değiştirdiğine göre, rayiç değerinin en az 480.000,00 TL olmasına, ihtiyati haczin İİK m. 281/2 ve m. 283/2 ayrıca ve açıkça düzenlenmiş bulunmasına, tazminata taalluk eden dava konusu tasarruf nedeniyle taşınmazı elden çıkaran aleyhine alacak değeri ile sınırlı olarak  ihtiyati haciz kararı verilmiş bulunmasına, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın kesin olarak kanıtlanmasının gerekmemesine, dosyada bir kısım delillerin bulunması ve yaklaşık ispat halinde ihtiyati haciz kararı verilebileceği hususunda bir duraksama bulunmamasına, ihtiyati haciz kararlarında teminatın lüzum ve miktarı bakımından hakime takdir yetkisi verilmiş olmasına ve yargılama sırasında değişen durum ve şartlar halinde her zaman yeniden bir karar verilebilmesinin mümkün bulunmasına göre; mahkemece ihtiyati hacze karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik tespit edilemediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK m.353/1-b/1 uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerektiği- 
Davanın İİK 277 ve devamı maddeleri ile BK'nın 19. maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu; İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları, alacaklıya alacağının temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, İİK'nın 281/2.maddesine göre, hakimin iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında alacaklının talebi üzerine ihtiyati haciz kararı verebileceği-
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, davalı borçlunun aciz hâline, davalı borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olmasına, borcun doğum ve takip başlangıcı ile taşınmazların devir tarihleri itibarıyla yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmesine, bu tür geçici hukuki korumalara ilişkin kararların nitelikleri ve öngörülen amaç itibarıyla dosya üzerinden ve taraflarca sunulan tüm deliller sunulmaksızın verilmesinin kanunun amacına aykırı olmamasına, İİK'nın 281/2. maddesi gereğince teminatın lüzum ve miktarının takdirinin mahkemesine ait olmasına, ihtiyati haciz kararının dava dilekçesinde gösterilen ve harçlandırılan miktarla sınırlı olarak verilmesine göre; verilen kararda, dosya içeriği ile usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesinin isabetli olacağı-
İİK'nın 281. maddesinde tasarrufun iptali davalarında daha özel bir geçici hukuki koruma tedbiri öngörülmüş olduğu; buna göre mahkemece alacaklının talebi üzerine iptale tabi tasarrufların konusu olan mallar hakkında ihtiyati haciz kararı verilebileceği; ihtiyati haciz talebinin kabulü için tüm dava şartlarının gerçekleşmesine gerek bulunmadığı; zira bunu beklemek dava ile elde edilecek sonuçların gerçekleşmesine engel teşkil edebileceği; İİK'nın 257 ve izleyen maddelerindeki genel ihtiyati haciz kurallarından farklı olarak burada teminat alınması da zorunlu olmadığı; teminat alınıp alınmayacağını da mahkemenin takdir edeceği; davanın bedele dönüşmesi halinde, teminat karşılığı davalı 3. kişinin malvarlığıyla ilgili ihtiyati haciz kararı verilebileceği; teminatın lüzum ve miktarının mahkemece tayin ve takdir olunacağı-
İhtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verilebilmesine, tasarrufun iptali davalarında ise taşınmazın uyuşmazlık konusu olmayıp, davanın alacağa yönelik olmasına, ayrıca İİK.'nun 281/II. madde hükümlerinde ihtiyati haciz yolunun açık bulunmasına göre, mahkemece verilen 'tedbir talebinin reddine' ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmadığı-
İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarının, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temin imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haciz İİK'nın 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiş olduğu; bu gibi davalarda, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın tam olarak kanıtlanmasının beklenemediği; ileri sürülüş biçimine ve delil durumuna göre, yaklaşık ispat durumunda ihtiyati haciz kararı verilebileceği konusunda duraksamamak gerektiği; somut olay dosya içeriğine göre değerlendirildiğinde, davacı vekilinin ihtiyati haciz yönündeki isteminin kabulü hususunda koşulların var olduğunun anlaşılmış olduğu, hal böyle olunca da İİK'nın 281/2 maddesi uyarınca davanın tazminata dönüşmesi nedeniyle davalıların icra takibine konu alacak ve ferileriyle sınırlı olmak koşuluyla menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmemesinin hatalı olduğu-
Dava ve birleşen davanın, BK.nun 19. maddesi ile İİK.nun 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkin olduğu; İİK'nın 277 ve devamı maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davaları, tasarruf konusu malların aynı ile ilgili olmayıp, alacaklıya alacağının temini imkanı sağlayan nispi nitelikteki bir dava türü olup, ihtiyati haczin İİK.nun 281/2 maddesinde ayrıca ve açıkça düzenlenmiş bulunmasına, ihtiyati haczin tasarruf konusu üzerine konulmuş olmasına, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için, davanın kesin olarak kanıtlanmasının gerekmemesine, dosyada bir kısım delillerin bulunması ve yaklaşık ispat halinde ihtiyati haciz kararı verileceği konusunda bir duraksama bulunmamasına, davada da ihtiyati hacze ilişkin koşulların gerçekleşmiş olmasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b/1.maddesi gereğince esastan reddinin gerektiği-
Tasarrufun iptali davasında, dava konusu taşınmazsın aynına ilişkin bir uyuşmazlık bulunmayıp, alacağa yönelik bir dava söz konusu olduğundan, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı-
Dava İİK. 227 vd. maddelerine ilişkin tasarrufun iptali olup, bu tür davalar borçlunun yapmış olduğu işlemlerden ötürü alacağı tehlikeye giren alacaklılarca şahsi hakka dayalı olarak açılmış olan dava olup taşınmazın aynını ilgilendirmediği yani tasarruf edilen taşınmazların uyuşmazlık konusu olmadığı bu nedenle tasarruf edilen taşınmazlar üzerine HMK 389 ve devamı maddelerince tedbir konamayacağı ancak İİK 281/2 maddesi gereği davacının ihtiyati haciz isteminin değerlendirilmesi gerekeceği-