İptâl davalarında, davalılar arasında "zorunlu dava arkadaşlığı" bulunduğundan, davanın reddi halinde, davalılar yararına "tek" vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
İptal davası sonucunda verilen iptal kararının amacının, «borçlunun tasarrufuna konu teşkil eden mallardan alacaklı kamu idaresinin alacağını tahsil olanağını sağlamak» olduğu-
İİK. 281/II uyarınca, tasarrufun iptali davasına konu gemi hakkında verilen "ihtiyati haciz kararı"na yönelik itirazın kararı veren mahkemeye yapılması gerekeceği-
6183 sayılı Kanun uyarınca, kamu alacağından dolayı açılan iptâl davalarında, mahkemenin "yapılan tasarrufun, davacı kamu idaresinin alacak miktarı ile sınırlı olarak iptâline" (ya da; "yapılan tasarrufun davacı alacaklının alacak ve -faiz ve masraf gibi- eklentilerini karşılayacak miktarda iptâline") şeklinde karar vermesi gerekeceği-
"Borçlu şirketin lehtarı bulunduğu ... liralık çekin, aslında alacaklı olmayan davalı ... ya karşılıksız olarak ciro edildiğinden, ciro işleminin dolayısıyla alacağın ...ya devrine dair tasarrufun iptali" istemiyle açılmış olan tasarrufun iptali davası sonucunda mahkemece verilen "işlemin (cironun) iptaline" ilişkin kararın infaz kabiliyetinin bulunmayacağı, çünkü davalının kendisine ciro edilen çeki takibe koyarak alacağı tahsil etmiş ise, iptal davası elden çıkarılan değere dönüşeceğinden, mahkemece "icra takibine konu alacağın asıl ve fer'ilerini geçmemek üzere ... liranın davalı ...dan tahsiline", eğer çek bedeli tahsil olunmamış ise "davacı alacaklıya borçlu ...nın çek keşidecisi ...dan olan alacağı üzerine haciz tatbik etmek hakkı tanınmasına" şeklinde karar verilmesi gerekeceği-
İİK.nun 277 vd maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında, davalı üçüncü kişinin “borçlu ile alacaklı arasındaki icra takibinin muvazaalı olduğunu” ileri sürmesi halinde, mahkemece bu iddianın incelenmesi gerekeceği, çünkü iptal davasının dinlenebilirlik koşullarından birisinin de tasarrufta bulunan kişinin “borçlu” durumda olması, başka bir deyişle alacaklının gerçekten “alacaklı” sıfatını taşıması gerektiği–
Tasarrufun iptali davası sonucunda mahkemece "karar örneğinin tapuya gönderilmesine" şeklinde hüküm kurulamayacağı, çünkü tasarrufun iptali davasının taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı-
Hakkında açılan iptal davası husumet yönünden reddedilen davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekeceği-
İptâl davasının sabit görülmesi halinde, mahkemece "dava konusu tasarrufun davacı idarenin alacak ve fer'ilerini karşılayacak tutarda iptâline" karar verilmekle yetinilmesi, ayrıca uygulamada duraksamaya neden olacak şekilde "davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine" şeklinde hüküm kurulamayacağı-
Tasarrufun iptali davasının dinlenme koşullarından birisinin de “takip konusu alacağın kesinleşmiş olması” gerektiğinden, takip konusu borca itiraz edilmiş olması ve alacaklı tarafından “itirazın iptali davası” açılmış olması (ya da; icra mahkemesinden “itirazın kaldırılması”nın talep edilmiş olması) halinde, mahkemece bunların sonucunun (kesinleşmesinin) “bekletici mesele” yapılması gerekeceği –