Davacı tarafından yargılama süresince mahkemeye borçlunun aciz halini gösterir haciz tutanağı (İİK. 105) veya borç ödemeden aciz belgesi (İİK. 143) ibraz edilmemiş olması halinde, mahkemece "davanın, dinlenme koşulunun yokluğu nedeniyle" reddine karar verilmesi gerekeceği-
HUMK.nun 23. (HMK.'nun 19.) maddesi uyarınca yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi de bildirmesinin zorunlu olduğu-
Davacı- alacaklı (Banka) tarafından açılan tasarrufun iptali davası sırasında davalı-borçlu şirketin iflas etmesi halinde, müflis şirketin iflas idaresinin, davacı-alacaklı (Banka) yerine geçip geçemeyeceği-
İhtiyati haciz sahibine, satış tarihine kadar alacağına faiz yürütülerek sıra cetvelinde pay ayrılacağı (ve bu payın, bu alacaklıya hemen ödenmeyip, ihtiyati haczi kesinleşinceye kadar İİK. 138 son uyarınca depo edilmesi gerekeceği)-
Tasarrufun iptali davasının esasına girilebilmesi için, icra takibinin kesinleşmiş olması gerektiğinden, takip konusu borca itiraz edilmiş ve alacaklı tarafından icra mahkemesinde "itirazın kaldırılması"nın istenmiş olması halinde, bunun sonucunun tasarrufun iptali davasına bakan mahkemece "bekletici mesele" yapılması gerekeceği–
Tasarrufun iptali davasının ön şartlarından birisinin "borçlular hakkında yapılan icra takiplerinin kesinleşmiş olması" olduğundan, borçluların takibe itiraz etmiş olmaları ve alacaklı tarafından da "itirazın iptali" davasının açılmış olması halinde tasarrufun iptali davasında bu davanın sonucunun bekletici mesele yapılması gerekeceği–
Açtığı tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklıya, iptal edilen tasarruf konusu taşınmazda devralanın borcu nedeniyle kurulmuş olan ipotek ya da konulmuş olan hacizlerle alacaklı durumda olan kişilerden önce ödeme yapılması gerekeceği—
Muhtelif alacaklıların başka mahkemelerde aynı taşınmazla ilgili açtıkları ve kabul ile sonuçlanmış olan davaların, borçlunun başka bir alacaklısını bağlamayacağı ve bu alacaklının aynı taşınmazla ilgili olarak açtığı tasarrufun iptali davasının esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Tasarrufun iptâli davasına konu olan taşınmazın/taşınırın, davalı-üçüncü kişinin elinden çıkmış olması halinde, davacı-alacaklının taşınmazın/taşınırın malikini-onun kötüniyetli olduğunu kanıtlayarak- davaya dahil edebileceği gibi, dava konusu taşınmazı/taşınırı elden çıkarılan davalı-üçüncü kişinin tazminata mahkum edilmesini isteyebileceğini (İİK. 283/II), mahkemece 'davanın açıldığı tarihte, dava konusu taşınmazın/taşınırın elden çıkarılmış olması nedeniyle, davanın reddine' karar verilemeyeceğini-
Tasarrufun iptali davalarının amacının, yapılan tasarrufun (işlemin) davacı-alacaklı bakımından butlanına hükmettirmek olduğu, davanın kabulü halinde, davacı-alacaklının "dava konusu mal üzerinde cebri icra yoluyla hakkını almak" yetkisini elde edeceği, bu nedenle dava sonunda ayrıca kaydın(tapu/trafik kaydının) terkinini (mülkiyetin intikalini) sağlayacak biçimde hüküm kurulamayacağı, mahkemece "takip konusu alacak ve eklentileri ile sınırlı olmak üzere satış (ipotek) işleminin iptaline" karar verilmesi gerekeceği-
