Tasarrufun iptali davalarında davacı tarafça ihtiyati tedbir talep edilse dahi davacının taşınmazın aynına ilişkin bir davası olmadığından ihtiyati tedbir talebinin, İİK'nun 281/2 maddesi uyarınca istenen ihtiyati haciz yönünden değerlendirilmesi gerekeceği-
İptale tabi tasarruflar için kanunun genel bir tanımlama yaparak, hangi tasarrufların iptale tabi olduğu hususunun tayinini, hakimin takdirine bırakmış olduğu- Bedel farkının tek başına dördüncü kişi yönünden iptal nedeni olamayacağı- Davalılar borçlu ile dördüncü kişi arasında akrabalık, arkadaşlık, ticari ilişki gibi borçlunun mal kaçırma kastını dördüncü kişinin bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunu gösterir bir yakınlık da ispat edilemediğinden, dördüncü kişi davalı hakkındaki tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesi gerektiği- Borçlu ile üçüncü kişi arasında tasarruf öncesinde, "kiracılık ilişkisi" olduğu görüldüğünden, borçlu ile ticari ilişki içinde olan üçüncü kişinin borçlunun mal kaçırma kastını bildiği ya da bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerektiği- Satış yapılmadan 15 gün önce satış bedeline mahsuben borçluya para gönderen ve satış işlemlerinin devam ettiği sırada davalı borçlu ile rehin bedelinin ne şekilde taksim edileceği hususunda bir sözleşme de imzalamış olan üçüncü kişinin, borçlunun durumundan en azından satış öncesinde haberdar olduğu ve satış sonrasında borçlu şirkete bu taşınmazı kiraya verdiği görüldüğünden, üçüncü kişi yönünden iptal koşullarının oluştuğu-
Davalının taşınmazlarının kayınvalidesine devredilmesinin muvazaalı olduğu-
"Taraf teşkili" kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece kendiliğinden gözetileceğinden, aralarında "zorunlu dava arkadaşlığı" bulunan "borçlu" ya da "üçüncü kişi"nin açılan davada davalı olarak gösterilmemiş olması halinde, bu kişiye usulüne göre dava dilekçesi tebliğ edilip, kendisine savunma olanağı tanınmadan tasarrufun iptali davasının sonuçlandırılamayacağı–
01.07.2012 tarihinden itibaren açılan tasarrufun iptali davalarına görevli mahkeme olarak asliye hukuk mahkemesince bakılacağı- İhtiyati haciz talebinin de görevli mahkemece değerlendirilmesi gerektiği-
Suça konu tasarrufun iptali davasının sonucu beklenerek sanığın hukuki durumunun takdiri gerekeceği-
Davalı borçludaki alacağının ticari ilişkiden kaynaklandığını ileri süren davacı alacaklının sunduğu bononun, bu ticari ilişki nedeniyle tazmin edilmiş olup olmadığının saptanması için ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği-
Davacı vekili müvekkilinin davalıdan olan vergi alacağı nedeniyle hakkında yaptıkları icra takibi sırasında borçlu davalının amme alacağının tahsilini önlemek amacı ile kendisine ait taşınmazı diğer davalıya sattığını öne sürerek yapılan tasarrufun iptali davasında, davanın muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davası olarak görülüp sonuçlandırılamayacağı, 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca yapılan satış işleminin iptalinin talep edilmesi gerekeceği-
Bir davada taraflarca öne sürülen maddi olayların hukuki değerlendirmesini yapmak, uygulanacak yasa maddelerini bulmak ve uygulamak HMK. mad. 33 gereğince hakimin doğrudan görevi olup , davalı hakkında açtıkları tazminat davası sırasında kusur raporu alındıktan sonra kendisine ait taşınmazı alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla davalı üçüncü kişiye onun da dördüncü kişiye sattığı ileri sürülerek yapılan muvazaalı satışın iptali talebi ile dosyaya aciz belgesi ibraz edilmeden açılan davada, davacının dava açma hakkını muvazaa yönünde tercih etmiş olması karşısında, mahkemece davanın TBK.nun 19. maddesindeki genel muvazaaya dayalı tapu iptal ve tescil istemi doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiği- TBK'nun 19. maddesindeki genel muvazaaya dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasında davacının aciz belgesi ibraz etmek zorunda olmadığı-
Davacının alacağının dayanağı olan kambiyo senedinde yetkili kılınan yer mahkemelerinin, davalı borçlu ve zorunlu dava arkadaşı olan davalı üçüncü kişi aleyhine açılan tasarrufun iptali davasında yetkili olduğu-
