Takip dayanağı çek, yasal süresinde muhatap bankaya ibraz edilmediği için TTK'nun 708 ve 720. maddeleri gereğince alacaklı müracaat hakkını kaybettiğinden, borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus özel yol ile takip yapılamayacağı gibi, dayanak belge bu hali ile adi havale vasfını taşımakta olup borç ikrarını içeren nitelikte sayılamayacağından İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen belge mahiyetinde de olmadığından alacaklının sözü edilen belgeye dayalı olarak genel haciz yoluyla takip yapmasının da mümkün olmadığı- Senette vade yok ise alacaklı tarafından borçlunun takip tarihinden daha evvel temerrüde düşürüldüğünün İİK'nun 68. maddesinde yazılı nitelikte bir belge ile ispatının gerekli olduğu-
İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takipte, ödeme emrine itirazın icra mahkemesi kararı ile kaldırılabilmesi koşullarının gösteren İİK.nun 149/b, 150/a, 150, 68. maddelerinden anlaşılacağı üzerine alacağın dayandığı belgenin “kayıtsız şartsız para borcu ikrarı”nı içermesi yanında, takip konusu borcun “ipotek teminatının kapsamındaki borç ilişkisinden doğduğu”nu da göstermesi gerekeceği-
11. HD. 06.04.2016 T. E: 2015/9193, K: 3733-
Alacağın tüketici kredisinden kaynaklanması halinde, borçlunun temerrüde düşüp düşmediği, alacağın muaccel olup olmadığı, ne kadar miktarının tahsil edilebilir olduğu, faiz miktar ve oranlarının tespiti Tüketici Kanunu koşullarında yargılama yapılmasını gerektirdiğinden İİK.nun 68/b ve 150/ı maddelerinin tüketici kredilerinde uygulanamayacağı-
İcra mahkemesince alacaklının itirazın kaldırılması istemi, takip dayanağı belgenin İİK'nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden olmadığı gerekçesiyle işin esası incelenmeksizin reddedildiğinden ve bu durumda borçlu yararına tazminata hükmedilmesi için yasada öngörülen "talebin esasa ilişkin nedenlerle reddi" koşulu oluşmadığından, alacaklının tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olduğu-
Dosya kapsamından; 28.05.2014 tarihli celsede, davacı vekilinin mazeret dilekçesi vermesine rağmen bu konuda olumlu olumsuz bir karar alınmaksızın, duruşmanın 16.07.2014 tarihine bırakılması ve davacı vekiline bu süreçte herhangi bir tebligat yapılmamasına rağmen 16.07.2014 günlü celsede, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberdar olduğu halde hazır olmadığından bahisle dosyanın işlemden kaldırılmasına dair karar alınarak devamında, 20.10.2004 tarihinde 3 aylık yasal süre içerisinde yenilenmeyen davanın HMK 150. maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına dair hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Kayıtsız şartsız borç ikrarını içermeyen belge altındaki imzanın borçlu tarafından kabul edilmesinin o belgeye İİK. nun 68/1. maddesinde yazılı belge vasfı kazandırmayacağı- Danışmanlık ve Vekalet Sözleşmesi başlıklı belgenin, karşılıklı edimleri içerdiği ve kayıtsız şartsız borç ikrarını ihtiva etmediği sözleşme kabul edilmiş olsa bile, kayıtsız şartsız ödeme vaadi unsurunu taşımadığından, tarafların edimlerini yerine getirip getirmediği ve alacağın miktarı ile tahsilinin gerekip gerekmediği yargılamayı gerektirdiğinden, bu sözleşmeye dayalı olarak da itirazın kaldırılmasının talep edilemeyeceği-
Alacağın varlığı ve miktarı, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından ve borçluya İİK. mad.149/b uyarınca ödeme emri gönderilebileceğinden, mahkemece öncelikle bu nedenle icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, hesap kat ihtarının kesinleşmediği gerekçesiyle icra emri gönderilemeyeceği belirtilerek takibin borçlu yönünden iptaline ilişkin hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m. 68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunması gerekeceği- Alacaklının itirazın iptaline karar verilmesinden sonra anılan ilamı takip dosyasına sunarak takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesi mümkün olup, icra müdürlüğünce tesis edilen dosya kapak hesabına dair işlemin mahkeme kararı ile takibin devamına karar verilen takip alacağını aşan miktar yönünden iptali ile haczin bu miktar yönünden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği-
Genel haciz yolu ile takipte, borçlunun yasal sürede yapmış olduğu itiraz üzerine İİK'nun 66. maddesi uyarınca icra takibinin olduğu yerde duracağı, alacaklının duran takibin devamını sağlayabilmesi için icra mahkemesince verilmiş bir itirazın kaldırılması kararı (İİK. m.68) ya da genel mahkemece verilmiş itirazın iptali ilamı (İİK. m.67) sunması gerekeceği- İtirazın iptali davası sonucunda verilen karar uyarınca ilamsız icra takibinin başlatıldığı dosya üzerinden takibe devam edilmesi gerektiği, itirazın iptali ilamı doğrultusunda icra müdürlüğünce dosya alacağının hesaplanarak bu miktar üzerinden takibe devam edileceği ve borçluya icra emri tebliğinin gerekmediği, ancak ilamda hüküm altına alınan yargılama gideri, vekalet ücreti ve tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa bunlar yönünden borçluya icra emri tebliğ edilmesi gerektiği-