Mahkemece yerinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen bilirkişi raporunda dava konusu edilen payın değeri bildirilmiş ise de muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli delil olmayıp; bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamadığına göre bu durumda mahkemece davacıdan tapuda gösterilen bedelden önalım hakkını kullanıp kullanmayacağının sorulması, kabul ettiği takdirde önalım bedelini depo etmesi için uygun süre tanınması ve sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
27.03.1957 gün, 1956/12 - 1957/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca, ortak mülkiyette, paydaşın payını yakın akrabaya temliki halinde görünüşte satış sözleşmesi yapılsa bile gerçekte miras hukuku ile ilgili amaçların ya da bağışlama gibi düşüncelerin hâkim olduğu durumlarda önalım hakkının doğmayacağı-
Kanundan doğan hakkın kullanılmasında kötüniyetten bahsedilemeyeceği-
Yapılan keşif ve düzenlenen bilirkişi raporlarının tek başına muvazaanın kanıtlanması için yeterli olmayacağı-
Önalım hakkının kullanılması satışla doğduğundan satıştan önceki olayların hakkın kullanılmasına engel olmayacağı-
Davacının bedelde muvazaa iddiasını ispat için gösterdiği tanıklar tapu sicil memuru önünde yapılan resmi satış akdinde hazır bulunmadıklarından beyanlarına değer verilemeyeceği-
Her ne kadar taşınmaz satış vaadi sözleşmesi yapıldığı sırada taşınmaz henüz tapusuz ise de satış vaadi sözleşmesi mülkiyeti nakleden işlemlerden olmadığından ve davaya konu pay satışı taşınmaz tapuya kaydedildikten ve tapu sicili oluştuktan sonra yapıldığından son olarak yapılan pay satışı nedeniyle davacının önalım hakkı bulunacağı-
Davalı davaya konu diğer payları da paydaş olduktan sonra satın aldığından, paydaşa karşı önalım hakkının kullanılamayacağı-
Davaya konu olayda, hukuken geçerli olmasa bile bir eylemli paylaşma söz konusu olduğundan zamanında davalının satın aldığı yer üzerinde hak iddia etmeyen davacının önalım hakkını kullanmasının Medeni Kanun’un 2. maddesinde öngörülen dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı-
Dava konusu 28840 ada, 1 parselde, şuyulandırmadan sonra 05.01.2005 tarihinde pay satışı yapıldığına ve davalı halen paydaş bulunduğuna göre yasal önalım hakkının kullanılmasında bir usulsüzlük bulunmayacağı-
