Paylı mülkiyet halindeki bir taşınmazın paydaşı payını karı-kocaya, evlada veyahut akrabaya temlik ederse şeklen satış olarak gösterilen bu aktin gerçekte satış olmayıp miras hakkına bağlı veya hibe gibi maksada yönelik işlem olduğu iddia ve ispat edilirse önalım hakkının ileri sürülemeyeceği (27.03.1957 tarihli, 12/2 sayılı Y.İ.B.K.), bu yöndeki savunmanın tanık dahil her türlü delille kanıtlanmasının mümkün olduğu, anılan İçtihadı Birleştirme Kararı sözleşmede taraf olan kişinin işlemde muvazaa savunmasında bulunamayacağı kuralının bir istinası olduğu-
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir hak olduğu, bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğacağı ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale geleceği, yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesinin zorunlu olduğu (TMK m. 733/4)-Önalım hakkı, satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve herhalde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşeceği (TMK m. 733/4)-
Taşınmaz paydaşının payını, akrabaya görünüşte satış işlemi ile mülkiyeti nakletse bile miras hukuku ile ilgili amaçların ya da bağışlama gibi düşüncelerin hakim olduğu durumlarda önalım hakkı kullanılmayacağı- Mahkemece, davalının dava konusu payı satanın, payın satıldığı tarihte içtihadı birleştirme kararı kapsamında bir akrabalık bağı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2011/638 Esas, 2011/225 Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi payı satın alan kişinin satanın mirasçısı olması gerekmeyip yakın akraba olması halinde de 27.03.1957 günlü, 2/12 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre işlem yapılması gerektiği- Davalı ile pay satanın dava konusu payın satışından yaklaşık 1 ay sonra evlendikleri, kaldı ki anılan İçtihadı Birleştirme Kararında hısımlıktan değil, daha geniş bir kavram olan akrabalıktan bahsedildiği gözetilerek mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteği-
Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir hak olduğu, bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğacağı ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale geleceği, önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olacağı, önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olduğu-
Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davada, önalım davasına konu payı kendisine satan M. A.'nın kayınbiraderi olduğunu ve aralarındaki akrabalık ilişkisi nedeniyle satışın gerçek bir satış olmadığını savunduğundan, davalının bu savunmasına karşılık gösterdiği deliller de değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz, paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmayacağı-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteği-
Önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteği-