Ayni hakların doğumu için tescilin zorunlu olduğu ve yenilik doğurucu bir mahiyeti bulunan tescil yapılmadıkça ayni hak, tasarruf edilebilir nitelik taşımayacağı gibi aleniyet de kazanamayacağı- Önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkin açılan davada, Mülkiyet hakkını tescilden önce kazanan tarafın tasarruf hakkını ancak tescil ile elde edebildiği durumda davacının taraf olmadığı kararın kesinleştiğini bilmesi ve bu duruma göre önalım hakkını kullanılmasının beklenilmesi TMK. mad. 1020'de düzenlenen "Tapu sicilinin açıklığı" ilkesine de aykırı olduğu- Tescile ilişkin kararların ifaya mahkumiyet hükmü içermeyip yenilik doğurucu bir niteliği bulunması nedeniyle tescil hakkı kazanan tarafından her zaman infaz ettirilebileceğinden, TMK. mad. 733/son'da önalım için belirlenen sürelerin dolmasından sonra hükmün infazının yapılması hakkın kötüye kullanılmasına yol açabileceği- TMK. mad. 732 gereğince önalım hakkı payın satılması ile kullanılabilen bir hak olup bu hakkın kullanılabilmesi için satış sözleşmesinin kurulmasının yeterli olmadığı ve satışın, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmesi ile geçerlilik ve aleniyet kazanacağı- Davacı, dava konusu payın davalı adına tescil edildiği tarihinden sonra bu davayı açtığından TMK. mad. 733/son'da açıklanan iki yıllık hak düşürücü süre geçmediğinden, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği- 

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.12.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 27.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı veki ...