Davaya konu bu haciz sırasında takip borçlusu haciz mahallinde bulunmadığı gibi, haciz mahallinde borçluya ait evraka da rastlanmadığı, buna göre dava konusu olayda ispat yükünün gerekçede benimsenenin aksine davalı alacaklıda olduğu, zira, borçlunun daha önce haciz adresinde faaliyette bulunmasının ve bu faaliyet dönemi içinde gelen ödeme emrini tebellüğ etmesinin mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu sonucunu doğurmayacağı, davacı 3. kişi haciz adresini mülk sahibinden boş olarak kiraladığını beyan etmiş olup, davalı alacaklının da takip borçlusu ile davacı arasında danışıklı işlemler bulunduğu iddiasını ve mahcuzların borçluya ait olduğunu kanıtlayamadığı, öte yandan; takip borçlusunun kullandığı cep telefonuna ait abone bilgilerinde adres olarak haciz adresinin gösterilmesi hususunun da adresin halen borçlu uhdesinde bulunduğunun kabulü için yeterli olmadığı-
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı üçü ...