Davacı 3. kişi banka, yapılan maaş haczi üzerine, borçlunun maaşının rehinli olduğunu belirterek istihkak iddiasında bulunmuş, daha sonra da istihkak davasını açmış olduğundan, dava dilekçesindeki açıklamalarda da memur işleminin şikayet edildiğine ilişkin bir talep bulunmamadığından, davanın İİK. 96. vd. maddeleri uyarınca 3. kişinin açtığı istihkak davası olarak nitelendirilerek bir karar verilmesi gerektiği-
Davaya konu 11.11.2008 tarihli haciz tutanağı ve dosyadaki diğer bilgi ve belgelere göre dava konusu menkullerin davacıların mirasbırakanı E.S.'a ait taşınmazın içerisinde bulunduğu; tereke dosyasındaki 19.01.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre de, dava konusu eserlerin taşınmazda taşıyıcı unsur ve süsleme öğesi olarak duvarlarda kullanıldığı; bu bilgilere rağmen Mahkemece, mahcuzların taşınmazın bütünleyici parçası olup olmadığı, haczedilmesi ve taşınmazdan ayrılması durumunda tahribat görüp görmeyecekleri hususunda bir araştırma yapılmadığı; bu sebeple, öncelikle; aralarında arkeolog ve sanat tarihçisinin de bulunduğu bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak, mahcuzların taşınmazın bütünleyici parçası olup olmadığı, haczedilmesi ve taşınmazdan ayrılması durumunda tahribat görüp görmeyecekleri konusunda rapor alınması gerektiği; ayrıca; mahcuzların tarihi eser niteliğinde olup olmadığı, bu doğrultuda hacze ve satışa konu olup olmayacakları hususlarının 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve bu Kanun'un Uygulanmasını Gösterir Yönetmelik hükümleri de nazara alınıp, mer'i mevzuat hükümleri dairesinde tartışılarak, bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, öncelikle; motosiklet parçalarına ilişkin gümrük kayıtları ve ithalat belgeleri getirtilip alanında ehil bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, getirtilen gümrük kayıtlarının mahcuzları oluşturan parçalarla uyumlu olup olmadığı, sevk irsaliyelerinde bahsi geçen menkullerin davacı 3. kişinin defterlerinde kayıtlı bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınması, ayrıca davacı ile borçlu arasında bu tür veya benzer ilişkiye matuf anlaşmalar olup olmadığı hususlarında araştırma yapılması ve bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak, uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
İki dosyadaki iki ayrı haciz işlemi yapılmış olmasına karşın dosyalardan birinde haczedilen mahcuzlara yönelik istihkak iddiasına ilişkin mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmamış olmasının isabetsiz olduğu-
Mahkemece davacı 3. kişi tarafa takip borçlusunu davaya dahil etmesi için HMK. mad. 119 uyarınca tensibin tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre verilmişse de, davacı tarafa verilen kesin süreye uyulmaması durumunda ''mevcut taraf ve delil durumuna göre yargılamanın sürdürüleceği" ihtaratı yapıldığı halde, süreye uymayan davacı taraf aleyhine ihtarata aykırı olarak davanın reddine kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından ve istihkak iddiasından haberdar edilmeyen,103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi açısından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için davacı 3. kişiye süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması gerekeceği-
Şikayetçi üçüncü kişinin icra mahkemesine başvurusunun, haczedilen menkulün kendisine ait olduğu iddiasına dayandığından, talep İİK'nun 96 ve devamı maddelerine göre açılmış istihkak davası niteliğinde olup, icra mahkemesine şikayet olarak başvurulmasının, hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu (HMK. mad. 33) kuralı karşısında sonuca etkili olmadığı-
Mahkemece, bozma ilamına belirtilmesine karşın, borçlu ve 3. kişi şirketlere dair tüm ticari sicil kayıtlarının istenmesi yerine, yalnızca 3. kişi şirketin adresleri, ortakları vs. araştırılarak bilgi verilmesinin istenmesi ile yetinilmesinin hatalı olduğu- Vergi Dairesi haciz tarihinden itibaren geriye doğru kimlerin haciz mahallinde faaliyet gösterdiğine ilişkin bilgi ve belgeleri göndermemiş, 02.04.2014 tarihli yoklama fişi düzenlenmiş olduğundan, mahkemece, bu şekilde yapılan araştırmalar yeterli olmadığından, ayrıca davacının dayanak olarak sunduğu faturalar borcun doğumundan sonraya ilişkin olduğundan, şirketlerin ticari defterleri ve vergi dosyaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu- Üçüncü kişinin, istihkak iddiasında bulunurken, İİK’nun 96/1. maddesi gereğince mülkiyet, rehin vb. haklardan birisine dayanabileceği, adi kira ilişkisinden kaynaklanan şahsi hakların alacaklıya karşı ileri sürülemeyeceği- Hüküm kurulurken üçüncü kişinin mülkiyet hakkına dayandığı mahcuzlar yönünden işin esasına girilerek, diğerleri yönünden taraf sıfatının bulunmadığının gözetilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen mahkemece, hacze konu mahcuzlar arasında fark gözetilmeksizin davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyerek haciz zaptının bir suretinin 103 davetiyesi yerine geçmek üzere 3. kişiye teslim edilmesiyle yetinilen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumunun belirlenemediği, bu nedenle borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için, davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından, işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Araç üzerindeki haczin dava açılmadan önce düştüğü ve dava tarihi itibariyle araç üzerinde haciz bulunmadığı göz önüne alınırsa davanın ön koşul yokluğundan reddedildiğinin kabulü gerekeceği, buna göre, davalı yararına da Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerekirken nispi vekalet ücreti takdir edilmesinin doğru olmadığı-