Alacak miktarının hacizli malların değerinden az olması dikkate alındığında, avukatlık ücretinin alacak miktarı üzerinden hesap edilmesi gerektiği- Takibin durdurulmasına karar verilip, infaz edildiğine dair dosyaya yansıyan bir bilgi olmadığı halde davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı- Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiğinden, davalı - karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yararın ortadan kalktığı-
Alacak miktarının hacizli malların değerinden az olması dikkate alındığında, avukatlık ücretinin alacak miktarı üzerinden hesap edilmesi gerektiği- Takibin durdurulmasına karar verilip, infaz edildiğine dair dosyaya yansıyan bir bilgi olmadığı halde davalı alacaklı yararına tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı- Üçüncü kişinin açtığı istihkak davasında, davanın reddine karar verildiğinden, davalı - karşı davacı alacaklı vekili tarafından açılan tasarrufun iptali davasında, başlangıçta mevcut olan hukuki yararın ortadan kalktığı, bu nedenle tasarrufun iptali davasının hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği-
İstihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için, icra mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin kanunda belirlenen miktarı geçmesi gerektiği-
Borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise veya duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı- 3. kişinin İİK. mad. 96'ya dayalı istihkak iddiasına ilişkin açılan davada, yokluğunda yapılan haciz işleminden haberdar edilmeyen İİK. mad. 103'e göre davetiye tebliğ edilmeyen borçlu ...’un istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden, borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması amacıyla davet kağıdı ve dava dilekçesinin borçluya tebliğ edilmesi için davacı 3. kişiye süre ve imkan verilerek taraf teşkilinin sağlanması, bundan sonra tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği- 
Üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkin davada, davacı 3. kişi şirketin sunduğu fatura tarihleri ile davalı borçluya ait alımlara ilişkin faturalar ve bu menkullerin alınma tarihlerine göre yıpranma durumları, davalı borçlu ile yapılan kira sözleşmesinin sona erip ermediği hususu da göz önünde bulundurularak ve hayatın olağan akışı da gözetilerek, mahcuzların, davalı borçluya mı yoksa önceki kiracılardan kalan eşyalar ise davacı 3. kişiye mi ait olduğunun belirlenmesi gerektiği-
İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekeceği- Haczin konulduğu tarih olan 30.01.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nun 106.-110. maddelerine göre, alacaklının haczolunan mal taşınır ise hacizden itibaren 1 yıl içinde satılmasını isteyebileceği- Bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmezse o mal üzerindeki haczin kalkacağı- Araç üzerindeki haczin dava açılmadan önce düştüğü ve dava tarihi olan 04.04.2014 tarihi itibariyle araç üzerinde haciz bulunmadığı göz önüne alınarak davanın ön koşul yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Yokluğunda alınan haciz kararlarından haberdar edilmeyen, 103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi açısından borçlunun davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması gerektiği-
Davacının davadan feragate ilişkin iradesinin fesada uğratıldığı ve davasından feragat ettirildiğinin kabulü ile istihkak davasının esası hakkında karar verilmesi gerektiği-
Yargıtay’ın ve ilgili dairesinin istikrar kazanan uygulamasına göre; takip borçlusunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse davada taraf olarak gösterilmesinin gerekli olmadığı; ne var ki, yokluğunda alınan haciz kararlarından ve istihkak iddiasından haberdar edilmeyen,103 davet kağıdı da tebliğ edilmeyen borçlunun istihkak iddiasına karşı tutumu belirlenemediğinden hukuki dinlenilme hakkını kullanabilmesi açısından davalı sıfatı ile davaya katılmasının sağlanması için davacıya süre verilerek taraf teşkilinin sağlanması, tarafların tüm delillerinin toplanmasının ardından işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
HGK'nun 20.09.1995 tarih ve 1995/12-661 Esas - 1995/763 Karar sayılı kararında da benimsendiği üzere, davadan feragat edilmesi nedeniyle öncelikle davadan feragat hakkında mahkemece bir karar verilmesi gerektiği-