Üçüncü kişinin noter satış sözleşmesi sunamadığı, faturanın ise ilk el faturası olduğunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, mahkemece; davacının dayandığı faturayı düzenleyen firmanın üretici ya da mahcuzu ithal eden şirket olup olmadığı belirlenerek, faturanın ilk el faturası olup olmadığı ile ispat gücünün değerlendirilmesi ve bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme neticesinde yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Üçüncü kişi şirket ortağı iken, haciz tarihinden önce hisselerini devrederek ortaklıktan ayrılan kişi ile borçlu şirketin %5 hisse sahibi ortağının ikamet adreslerinin aynı olmasının ve her iki şirketin faaliyet konularının aynı olmasının tek başına mülkiyet karinesinin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, somut olayda mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup, davanın İİK mad. 96 gereğince üçüncü kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davalı alacaklı tarafından delil olarak gösterilen takip dosyası, ticaret sicil kayıtları ve tanık beyanının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Davalı alacaklının hacizlerin kaldırılması konulu talebi ve bu talep doğrultusunda icra memurluğunca talep gibi karar verilerek dava konusu hisseler üzerindeki hacizlerin kaldırılmış olması ve buna göre istihkak davasının konusuz kalmış olmasına göre, davacı üçüncü kişinin tüm; davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, mahkemece, davacı üçüncü kişi yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmişse de, dosya içerisinde bulunan bilgilere göre takip konusu alacakla ilgili olarak borçlu tarafından ........ Asliye Ticaret Mahkemesinde .......... Esas sayılı dava dosyası üzerinden menfi tespit davası açıldığı, buna göre anılan davanın sonucunun işbu dava dosyası için bekletici mesele yapılması, bu dava incelenerek tarafların davadaki haklılık durumları tespit edilip, oluşacak sonuca göre yargılama giderlerine ve vekalet ücretine ilişkin karar verilmesi gerekeceği-
İki şirket ortakları arasında akrabalık ilişkisinin olmasının ve faaliyet konularının aynı olmasının tek başına, mülkiyet karinesinin borçlu lehine işletilmesi için yeterli olmadığı, somut olayda mülkiyet karinesi davacı üçüncü kişi lehine olup davanın İİK'nin 96. maddesi gereğince üçüncü kişi tarafından açılmasının ispat yükünün yer değiştirmesine neden olmayacağı, mülkiyet karinesinin aksinin davalı alacaklı tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekeceği, davalı alacaklı tarafından delil olarak gösterilen takip dosyasının mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Tescili yapılmamış dahi olsa, dava konusu forklift, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 22/c-2. maddesi gereğince tescile tabi araçlardan olup, devir ve temlikinin aynı Kanun'un 20/d maddesi gereğince noterde düzenlenen sözleşme ile yapılması gerekeceği, bununla birlikte üretici ya da ithalat yapan firmadan alınan ilk el faturasının da mülkiyet hakkının kanıtlanması açısından sahiplik belgesi olarak kabul edilmesi gerekeceği, somut olayda üçüncü kişinin noter satış sözleşmesi sunamadığı, faturanın ise ilk el faturası olduğunun dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılamadığı, mahkemece; davacının dayandığı faturayı düzenleyen firmanın üretici ya da mahcuzu ithal eden şirket olup olmadığı belirlenerek faturanın ilk el faturası olup olmadığı ile ispat gücünün değerlendirilmesi ve bundan sonra dosyadaki diğer bilgi ve belgeler de dikkate alınarak uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Toplam alacak miktarı hacizli malların değerinden az olduğundan vekalet ücretinin bu miktar üzerinden hesap edilmesi gerekirken mahkemece davalı alacaklı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı-
Davacı üçüncü kişiye tebligat zarfı üzerine yazılarak gönderilen ihtaratın usulüne uygun olmadığı, ihtaratta kesin sürenin başlangıcının gösterilmediği, kesin süreye uyulmamasının sonucuna ilişkin olarak dosyanın işlemden kaldırılacağına yer verilmiş olmasına rağmen olayda uygulanma yeri bulunmayan HMK'nin 119/1-b ve 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğinin görüldüğü, tüm bunlardan ayrı olarak davacının usulüne uygun olmayan ihtarata rağmen kesin süre içerisinde adres içerir dilekçe sunduğu anlaşılmakla bu hususların gözardı edilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
Üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunan kişinin üçüncü kişinin çalışanı olduğu ve üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığının anlaşıldığından, davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK. mad. 96/3 uyarınca 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiasının da bulunmadığı ve bu durumda, davacı alacaklının İİK. mad. 99 uyarınca istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı, istihkak davasının HMK. mad. 114/ h ve 115/2 uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerektiği- Davanın usulden reddi halinde davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 7/2. maddesi gereğince maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği-
Alacaklı vekilinin takipten vazgeçtiği ve vazgeçme nedeni ile icra dosyanın kapatılmasına karar verildiği, tahsil harcının yatırıldığı görüldüğünden, istihkak davasının konusuz kaldığının kabulü gerekeceği- Mahkemece, davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerektiği-