Mahkemece, talebin yalnızca 'mahcuzların iadesine' ilişkin olması nedeniyle istihkak hakkında herhangi bir değerlendirmede bulunulmadan, mahcuzların yediemin sıfatı ile davacıya teslimine karar verildiği- Taraflar aynı olmakla beraber, farklı bir alacağa ilişkin yapılan haczin istihkak davasına konu edildiği, bu durumda eldeki davanın farklı bir istihkak iddiasına ilişkin olduğu gözetilerek, bu davaya ilişkin deliller toplanıp oluşacak sonuca göre karar verilmesinin gerektiği-
Dava konusu haczin, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapılmadığı, haciz mahallinde bulunan elektrik faturasının, tek başına muvazaanın varlığının ispatı için yeterli olmadığı- Dava konusu hacizden önce, başka bir adreste gerçekleştirilen hacizde hazır bulunan kişi tarafından, borçlunun patronu olduğu ve adresin ona ait olmakla beraber şu an ödeme gücü olmadığının beyan edilmesi karşısında, borçlunun başka bir adreste faal olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne karar verilmesinin gerektiği-
Para alacağı üzerine İİK. mad. 89 uyarınca konulan haciz tarihinden itibaren altı aylık sürede alacaklı tarafından paranın istenmemesi halinde para üzerindeki haczin kalkacağı- Para üzerindeki haczin kalkması halinde, dava tarihinde geçerli bir haciz bulunmadığından istihkak davasının da ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesinin gerektiği-
Davacı üçüncü kişi ile borçlu şirkete ait ticari defterlerin getirtilip, davacı ile borçlu arasındaki kira ilişkisinin, gerçek bir kira ilişkisi olup olmadığının, kira bedeli ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının araştırılacağı- Mahcuzlar bakımından; davacı tarafından sunulan faturaların uyumlu olup olmadığının, faturaların ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığının, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında süregelen bir ticari ilişki olup olmadığının, ayrıca borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin ticaret sicil, SGK ve vergi kayıtlarının getirtilerek taraflar arasındaki organik bağın araştırılmasının, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığının, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığının, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığının belirlenmesi için dosyanın konusunda uzman bir bilirkişiye tevdi ile oluşacak sonuca göre bir karar verilmesinin gerektiği-
Mahkemece, ticari defterlerin getirtilip, bu defterler üzerinde araştırma yapılarak davacı ile borçlu arasındaki kira ilişkisinin gerçek bir kira ilişkisi olup olmadığının, kira bedeli ödemelerinin defter kayıtlarında yer alıp almadığının araştırılacağı- Mahcuzlar bakımından; davacı tarafından sunulan faturaların uyumlu olup olmadığının ve faturaların ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığının, davacı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında süregelen bir ticari ilişki olup olmadığının, ayrıca borçlu ve üçüncü kişi şirketlerin ticaret sicili, SGK ve vergi kayıtlarının getirtilerek taraflar arasındaki organik bağın araştırılmasının, incelenen defterlerin açılış ve kapanış tasdikinin yapılıp yapılmadığının, defterlerin usule uygun tutulup tutulmadığının, sahibi lehine delil vasfı taşıyıp taşımadığının belirlenmesi gerektiği-
Haciz işlemi, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adresten farklı bir adreste gerçekleştirilmiş olup; mahcuzların ilk defa, borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste, borçlunun huzurunda haczedildiği ve borçluya yediemin olarak bırakıldığı, borçlunun mahcuzları dava dışı başka bir kişiye ait adrese taşıdığı, taşınma esnasında etiketlerinin söküldüğünü beyan ettiği, borçlunun bildirdiği adrese gidildiğinde, mahcuzların bulunamadığı, dava konusu haciz esnasında, borçlu elinde haczedilen iki adet makinenin tespit edilerek haczedildiği, aynı adrese muhafaza işlemi için gidildiği, haciz tutanağı içeriğine göre borçlunun muhafaza işlemi esnasında haciz adresinde hazır olduğu ve yapılan işleme bir diyeceğinin olmadığını beyan ettiğinin anlaşıldığı- İİK'nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğu- Karinenin aksinin davacı üçüncü kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerektiği- Borcun doğum tarihinden sonra düzenlenen ve ayırt edici özelliği bulunmayan faturaların mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli olmadığı-
Mahkemece, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için, daha önce görev almayan üç makine mühendisinden oluşacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, dava konusu mahcuzlar ile Finansal Kiralama Sözleşmesi ve dayanak faturada yer alan malların aynı olup olmadığı hususunda rapor alınacağı, borçlu şirketin ticari defterlerinin getirtilerek, mali müşavir bilirkişiye tevdii ile; ticari defterlerin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığının, hacizli mallara ilişkin kayıt olup olmadığının, hacizli malların demirbaş olarak kayıtlı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği-
Sicil kayıtlarından terkin edilen borçlu şirket adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edilen ödeme emrinin geçerli olmadığı- Ödeme emri tebliğ edilmediğinden takip kesinleşmemiş olup, geçerli bir haczin varlığından bahsedilemeyeceğinden bahisle istihkak davasının, ön koşul yokluğundan usulden reddinin gerektiği- Davalı yararına maktu vekalet ücretinin takdiri gerekirken, davanın esastan reddi ile nispi vekalet ücreti takdirinin hatalı olduğu-
Mahkemece, tarafların milli hukuklarındaki ilgili konuya ilişkin, tercüme edilmiş kanun maddeleri ilgili bilgi ve belgeler ile olayın çözümü için gerekli olan tüm dökümanları mahkemeye sunmaları için taraflara süre ve imkan tanınmasının, gerekirse Yabancı Hukuk Hakkında B. Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi hükümlerinden de yararlanılmasının, MÖHUK'un ilgili maddelerinin olayın çözümünde göz önünde tutulmasının, tarafların milli hukukuna göre gerekli bilgi ve belgeler ile kanun maddelerinin Türkçe örnekleri sağlandıktan sonra dosya ile birlikte Devletler Hususi, İcra İflas ve D. Ticareti konusunda uzman bilirkişiye verilmek suretiyle olayın çözümüne ve menşe ülke hukukuna uygun gerekçeli rapor alınmasının gerektiği-