Dava konusu mahcuzlardan akaryakıt pompaları ile jeneratörün nitelikleri gereği, gayrimenkulden tahrip veya tağyir edilmeden ayrılması mümkün bulunduğundan, taşınmazın bütünleyici parçası (mütemmim cüzü) değil eklentisi (teferruatı) olarak kabul edilmesi gerektiği- Somut olayda yer altı akaryakıt tanklarının istasyon ile birlikte kiralanacağına ilişkin yerel örf adetin varlığının belirlenemediği- Öte yandan toprağa gömülü akaryakıt tanklarının arza zarar verilmeden ayrılması mümkün olup, her ne kadar bu konuda bilirkişi incelemesi yapılmamış ise de bu hususun hayatın olağan akışına da uygun olduğu- Hal böyle olunca, mahcuzların mülkiyetinin kime ait olduğunun davacı yanca açıkça ortaya konması gerektiği- Gerek akaryakıt pompalarının ve gerekse yeraltı akaryakıt tankları ile jeneratörün alım satım işlemlerinin ticari işletmeye bağlı bir unsur olmaları nedeniyle faturaya bağlanması gerektiği-
Borçlunun mevduatının haczi için “doğrudan haciz yazısı” gönderilen bankanın, bu haciz yazısına karşı “mevduat üzerinde rehin ve hapis hakları olduğunu” ileri sürmesinin “istihkak iddiası” niteliğinde olduğu bu durumda icra müdürünün İİK.nun 99. maddesine göre işlem yapması gerekeceği-
Takipte taraf olmayan 3. kişinin “haczedilen taşınırın/taşınmazın kendisine ait olduğunu ve bunlar üzerine konulan haczin kaldırılması” doğrultusundaki talebinin istihkak davası niteliğinde olduğu; mahkemece davanın “şikayet” olarak nitelendirilmek suretiyle yanılgıya düşülüp işin esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğu, HUMK. mad. 76 (şimdi; HMK. mad.33) uyarınca hukuki nitelendirmenin hâkime ait olduğu-
İİK. nun 96 vd. maddelerinde düzenlenmiş olan istihkak iddiasına ilişkin hükümlerin “taşınır mallar” için uygulanacağı, “taşınmaz” üzerine konulan haczin kaldırılması için icra mahkemesine yapılacak başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu ve “istihkak davası” na konu olamayacağı –Takip borçlusunun borcundan dolayı tapu sicilinde 3. kişi adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın haczedilmesi halinde 3. kişinin süresiz şikayet yolu ile icra mahkemesinden, bu haczin kaldırılmasını isteyebileceği-
3. kişi durumundaki bankanın, borçlunun mevduatına haciz konulduğunun kendisine “doğrudan doğruya haciz yazısı” veya “haciz ihbarnamesi” gönderilerek haczedilmesi halinde “haciz konulan mevduat üzerinde bankanın hapis ve rehin hakkı ile takas ve mahsup haklarının bulunduğunu” bildirmesinin “istihkak iddiası” niteliğinde olduğu, bu durumda icra müdürlüğünce İİK.’nun 99. maddesine göre işlem yapılması gerekeceği, “hesaptaki paranın derhal icra dosyasına gönderilmesi” nin bankaya bildirilemeyeceği -
İİK’nun 85/II. maddesinde, üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunabileceği düzenlenmiş olmakla birlikte, burada konu edilen kişinin, “taşınır malı borçlu ile birlikte elinde bulunduran kimse” olduğunun açıkça kabul edilmiş olduğu-