İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği-
Mahkemece yapılması gerekenin, davacıların tüm itirazları dikkate alınarak Üniversitelerin ana bilim dallarından seçilecek konularında uzman doktorlardan oluşturulacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, bilirkişilerden; davalıların açıklanan hukuki konum ve sorumlulukları, dosyada mevcut delillerle birlikte bir bütün olarak değerlendirilip, tıbbın gerek ve kurallarına göre olayda davalıların sorumluluğunu gerektirecek ihmal ve hata bulunup bulunmadığını gösteren, nedenlerini açıklayıcı, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
Orman yangını nedeniyle uğranılan zararın ödetilmesi istemi- Davacının dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarı tespit edilmesi gerekirse ek bilirkişi raporu alındıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece dava konusu alacak yönünden hukukçu bilirkişisinden rapor alındığı ve düzenlenen raporun hükme esas alındığı, söz konusu bilirkişinin, dava konusu telefon aboneliği, telefon hattının ve santralinin işleyişi, bilişim ve telekomünikasyon alanında rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadığı, bu yönüyle bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı, ayrıca davacının yargılama sırasında, müşteri hizmetlerini arayarak hattını yurt dışı aramalara kapattığını, bu konuşmanın kayıt altına alındığını, bu görüşme kayıtlarının getirtilmesini talep ettiği, ancak mahkemece bu konuda bir araştırma yapılmadığı, o halde, mahkemece; davalı telefon şirketine yazı yazılarak davacı tarafından hattın yurt dışı aramalara kapatılıp kapatılmadığının tespit edilip dava konusu telefon aboneliği, telefon hattının ve santralinin işleyişi, bilişim ve telekomünikasyon alanında konusunda uzman bilirkişi heyetinden, tarafların iddia ve savunmaları doğrultunda, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Sözleşmenin iptali davası-
Davacının davaya konu edilen elektrik tüketim bedelinin ne kadarından sorumlu olduğunun tespiti noktasında, alanında uzman bilirkişiden rapor alınması suretiyle davacının sorumlu olduğu elektrik tüketim bedelinin belirlenmesi gerektiği-
Dosyada aldırılan bilirkişi raporu HMK.nun 275. maddesine aykırı olduğu gibi gerekçesi gösterilmeden bu rapora itibar edilmemesinin de HMK 266. maddesi hükmü karşısında çelişki oluşturduğu, bu durumda mahkemece konusunda uzman 3 kişiden bilirkişi heyeti oluşturularak dosyanın heyete tevdi ile davalının sözleşmeyi feshetmesinden sonra ceza faturaları kesmesinin hukuki olup olmadığı, fesihten önce kesilen faturaların içerik itibariyle oluşa uygun bulunup bulunmadığı, hususları değerlendirilerek ve prim alacakları hususunda ihtilaf bulunmadığı da göz önünde bulundurularak rapor tanzim ettirilip sonucuna sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan tek hekim imzalı maluliyet raporu, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümlerine göre düzenlenmediğinden hükme dayanak yapılmasının mümkün olmadığı, Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'nun, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu’nun 16/II-c maddesi gereğince, meslekte kazanma gücü kaybı ve maluliyet konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini mahkemelere bildirmekle görevli olduğu, davacı hakkında düzenlenen tek hekim imzalı rapora itiraz edilmiş olması da nazara alındığında, davacının yaşı ve meslek grubu dikkate alınarak maluliyet raporunun İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu'ndan alınmasının gerekli olduğu, şu halde davacı, tüm tedavi evraklarıyla birlikte Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek muayenesinin sağlanması, hazırlanacak heyet raporundan sonra oluşacak sonuca göre zarar kapsamının belirlenmesi gerekeceği-
Tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istekleri-
Krediyi kullanan borçlu, noter aracılığı ile 8 gün içinde hesap özetine itiraz ettiğini ispat ettiği takdirde, krediyi kullandıran tarafın, İİK. mad. 68/b çerçevesinde alacağını diğer belgelerle ispat edebileceği, bu kuralın, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak denetlenmesi zorunlu olduğu- Kredi kuruluşunun talebi üzerine ilgili noterlikçe ihtarname borçluya tebliğ edildiğine göre, ipoteğin limit ipoteği olması ya da ihtarnameye süresi içinde itiraz edilmesinin, borçluya icra emri gönderilmesine engel teşkil etmeyeceği. ancak, borçlunun hesap özetine 8 günlük süre içerisinde itirazda bulunmuş olması sebebiyle, hesap kat ihtarnamesinde bildirilen alacak miktarının kesinleşmemiş olduğu ve bu durumda, alacaklı bankadan İİK'nun 150/ı ve 68/b maddelerinde yazılı belgeler istenip, bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-