Tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi, ecrimisil ve alacak istekleri-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; muayene raporunda belirtilen % 84 oranında eksik ölçüm oranı dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, ancak muayene raporunun devamında sayacın eksik kayıt yapma oranı ile dozajı arasında çelişki bulunduğu, ana kartın değiştirildiğinin ifade edildiği, Tüketim Miktarı Hesaplama başlıklı bölümde bu şekilde kaçak tahakkukunun hesaplanma yönteminin bulunmadığı, ilgili bölümde belirtilen yöntemlerle kaçak ve ek kaçak tahakkukunun hesaplanması gerektiği, ayrıca kaçak tahakkuku hesaplanmasında k/k, dağıtım, iletim, psh ve fonlar dikkate alınmaksızın aktif tarifenin 1,5 katı ve KDV uygulanarak miktarın belirlenmesi, ek kaçak tahakkukunda ise aktif enerji bedeline k/k, dağıtım, iletim, psh vd birimler dahil edilerek giydirilmiş bedel üzerinden miktarın belirlenmesi gerektiği, bu şekilde kaçak elektrik kullanım hesabı yönünden mevzuata uygun teknik inceleme yapılmadığı, raporun taraf ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi mevzuata da uygun olmadığı, talep edilen kaçak elektrik bedelinin yönetmelik ve 622 sayılı kurul kararının “Tüketim Miktarı Hesaplama” başlıklı bölümünde açıklanan yöntem ve sürelere uygun hesaplanması gerektiği, o halde; dosyanın önceki bilirkişi dışında uzman bilirkişiye verilerek, takibe konu toplam bedelin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 sayılı EPDK kararı hükümlerine göre ayrıca ve denetime elverişli olarak hesaplanması için rapor alınarak, davacının menfi tespit talep edebileceği kaçak ve ek kaçak tahakkuk bedellerinin belirlenmesi gerekeceği-
Avukat bilirkişisinin hükme esas alınan raporunda, takılan altınların niteliği ve gramlarının net bir şekilde belirlenemediği, takılan tüm bileziklerin 10 gram olarak kabul edildiği anlaşıldığından, mahkemece, dosyanın kuyumcu bilirkişiye tevdi ile, davanın açıldığı tarih itibariyle talep edilen ziynet eşyaları gözönüne alınarak, CD ve fotoğraflar incelenmek sureti ile, ziynetlerin niteliği, ayar ve gramlarının hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmesi için, Yargıtay, mahkeme ve taraf denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
mahkemece, Hukuk Muhakemesi Kanunu'nda dava açıldıktan sonra diğer kişilerin davaya dahil edilmek suretiyle davalı sıfatını kazanması ve husumetin bu kişilere yöneltilmesi konusunda bir düzenleme yer almadığı gözetilmeden, adı geçen şirketin dahili davalı olarak kabulü ile hakkında hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Mahkemece; konusunda uzman kişilerden seçilecek bilirkişi heyeti aracılığı ile yanan ağaçlar nedeniyle uğranılan gerçek zararın olay tarihindeki değerler üzerinden tespit ettirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, zarar kapsamının belirlenmesinde gerçek zarar ilkesine uygun olmayan hesaba dayalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Paydaşlar arasında ecrimisil isteği-
Alacaklı bankanın nakdi kredi alacağının tahsiline ilişkin olarak usulüne uygun olarak başlattığı ipotekli takipte, gayrinakti kredi bedellerinin depo edilmesinin de istenebileceği, banka tarafından gönderilen ihtarnameye karşı borçlular tarafından borcun tamamına ve diğer fer'ilerine itiraz edildiği, borçlulara gönderilen icra emrinin usule uygun olduğu, borçlunun şikayeti üzerine mahkemece icra dosyasında bulunan ipotek akit tabloları, hesap kat ihtarnamesi, hesap özeti, kredi sözleşmeleri, borçlunun hesap kat ihtarnamesine itirazı birlikte değerlendirilip gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılmak sureti ile İİK 68/b kapsamında alacağın ispatlanıp ispatlanmadığının değerlendirilmesi gerektiği- Bilirkişi incelemesi sonucunda talep edilen alacak miktarında fazlalık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmişse de, borçluların faiz oranına ilişkin itirazı ile ilgili herhangi bir değerlendirme yapılmadığından, eksik bilirkişi raporu esas alınarak hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporunun, mali müşavir bilirkişi tarafından hazırlandığı, ancak mali müşavir bilirkişi GSM aboneliği alanında uzman ve ehil olmadığından, mahkemece, dava konusu uyuşmazlık hakkında, davacının bilirkişi kök ve ek raporlarına karşı gerekçeli itirazlarını da karşılayacak şekilde, bilişim ve teknoloji alanında uzman, bilirkişi/ bilirkişi kurulundan rapor alınarak, sonucu dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan raporlar esas alınarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve kal istekleri-
Mahkemece alınan her iki bilirkişi raporunda da borçlu şirket kaşesinin üstündeki imzanın anılan şirket yetkilisinin eli ürünü olduğu kesin olarak belirlenmiş olmakla birlikte, şikayet konusu keşide tarihi üzerindeki paraf imzaların kime ait olduğu ve keşide tarihi yönünde kesin bir kanaat bildirilmemiş olduğundan, bilirkişi raporu borçlu lehine yorumlanmak suretiyle parafın borçluya ait olmadığı kabul edilerek senedin gerçek keşide tarihinin tahrifattan önceki tarih olduğu gözetilip bankaya süresinde ibraz edilip edilmediği belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece; davacı sigorta şirketinin ödemiş olduğu tazminatın davalıdan kusuru oranında tahsiline karar verildiği, eksik inceleme ile hüküm verilemeyeceğinden; davacı şirketten ödemelere ilişkin başvuru dosyalarının getirtilerek davacı şirketin dava dışı hak sahiplerine ödediği miktarın gerçek zarar miktarı olup olmadığı hususunda konusunda uzman bilirkişiden, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekeceği-