Dosyanın incelenmesinde; dava konusu aboneliğin elektrik borcu bulunduğunun, ancak davalı tarafından belirtilen sözleşme hükümlerine göre ikinci defa bildirimde bulunulduğuna ilişkin belge ibraz edilmediğinin anlaşıldığı, her ne kadar sözleşmeye göre ikinci defa bildirim yapılmadığı sabit ise de; dava konusu elektrik kesintisinin borcun ödenmesi yönünde bildirim niteliğinde olduğu ve davacının, kesinti süresi içindeki; sözleşmede ödemeye yönelik öngörülen 5 günlük sürede bir zararının oluşması halinde tazminat talep edebileceği anlaşıldığından, mahkemece; davalının elektrik kesintisi yapmasının abonelik sözleşmesi hükümlerine göre bildirim niteliğinde olduğunun ve kesinti süresinde 5 günlük zararının oluşabileceğinin ve davalı tarafın bu sürede sulama yapılmaması nedeniyle oluşan zarardan sorumlu olabileceğinin kabul edilmesi ve zararın uzman bilirkişi marifetiyle tespit edilerek varılan sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 16/2 maddesi (c) bendi gereğince Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas kurulu "meslekte kazanma gücü kaybı" konusunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli kılındığı, bu durumda, olaydan dolayı küçüğün meslekte kazanma gücü kaybı konusunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesinin gerektiği, mahkemece yapılacak işin, meslekte kazanma gücü kaybının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmesinin sağlanmasından ve varılacak uygun sonuca göre karar vermekten ibaret olduğu-
Haksız işgal tazminatı istemi-
Tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil istekleri-
Mahkemece Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 Sayılı EPDK kararı konusunda uzman olmayan serbest muhasebeci mali müşavir bilirkişisinin hazırladığı rapor hükme esas alındığından, mahkemece; Dairemizin 12.06.2014 tarih 2014/1190 E. - 2014/9514 K. sayılı ilamında belirtilen hususlara dikkat edilerek, aralarında Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve 622 Sayılı EPDK kararı konusunda uzman elektrik mühendisi bir bilirkişinin de bulunduğu bilirkişi kurulundan davaya konu abonelik sözleşmesinin okunaklı bir suretinin dosyaya celp edilerek, sözleşmede açıkça 6183 sayılı kanun kapsamında gecikme faizi alınacağının kararlaştırılıp kararlaştırılmadığı saptanmak ve böyle bir hüküm bulunmaması halinde yasal faiz uygulanmak suretiyle denetime elverişli bir rapor alınarak hasıl olacak sonuca sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Bozma ilamına uyulduktan sonra, kesinleşmiş olan hususlarda yeniden davanın reddine karar verilemeyeceği- Davacı idarenin dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarı tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Hüküm yalnızca helikopter kullanımından kaynaklı gerçek zararın tespit edilmesi yönünden bozulduğundan, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan hususlarda yeniden görüş bildiren bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve tazminat miktarından kaçınılmazlık indirimi yapılmasının hatalı olduğu-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi heyet raporuna bakıldığında ise; ''Müteveffa .......'nun yaya geçişi yasaklanmış bir yerden geçmesinin Karayolları Trafik Kanununa göre suç olduğu, ancak bu suçun karşılığının sadece para cezası olduğu anlaşıldığından ölümüne ilişkin olayda kendisinin suçsuz olduğu'' şeklinde kanaat bildirildiğinin görüldüğü, buna göre; anılan bilirkişi raporunda müteveffa ......'nun yaya geçişi yasaklanmış bir yerden geçmek şeklinde gerçekleşen fiilinin yalnızca ceza hukuku anlamında irdelendiği, tazminat hukukunda bu fiilin kusur oluşturup oluşturulmadığının tartışılmadığı, bu hali ile raporun yetersiz olup, hükme esas alınmaya elverişli olmadığı, o halde mahkemece; davacılar açısından, desteklerinin olaydaki bölüşük kusuruna ilişkin değerlendirmeler içeren, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli, önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak, varılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekeceği-
8. HD. 27.09.2018 T. E: 1862, K: 16432-
İddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriği birlikte değerlendirildiğinde, davacının, ehliyetsizlik ve muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tenkis isteğinde bulunduğu- Hukuki sebeplerden bir tanesinin diğer hukuki sebebin incelenmesine olanak verir niteliği bulunduğu sürece önem ve lüzum derecesine göre birden fazla hukuki sebep aynı davada inceleme ve araştırma konusu yapılabileceği- Dayanılan nedenlerden birinin ehliyetsizlik olması halinde, kamu düzeniyle ilgili bulunması ve ehliyetsizliğin saptanması halinde öteki nedenlerin incelenme gereğinin ortadan kalkacağı hususları dikkate alındığında öncelikle bu neden üzerinde durulması gerektiği- Bir kimsenin ehliyetinin tespitinin şahıs ve malvarlığı hukuku bakımından doğurduğu sonuçlar itibariyle ne kadar büyük önem taşıdığı- Temyiz kudretinin yokluğu, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hakimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirdiği, bu yönde en yetkili sağlık kurulundan, özellikle Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiği- Akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği- Hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi varsa mirasbırakana ait doktor raporları, reçeteler, hasta müşahade kağıtları vs. temin edilerek temlik tarihinde mirasbırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde Adli Tıp Kurumu Dördüncü İhtisas Kurulundan rapor alınması, tarafların tüm delilleri toplanarak soruşturmanın eksiksiz tamamlanması ve ondan sonra hâsıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Elektrik enerjisi dağıtım hattından kaynaklandığı iddia olunan olay nedeniyle dosya kapsamında yer alan görgü tespit raporu ile olay yeri tutanağı arasındaki çelişkiler de giderilmek suretiyle, meydana gelen zarar ile söz konusu eylem arasında herhangi bir irtibat bulunup bulunmadığı,olayın branşman hattından kaynaklanıp kaynaklanmadığının her türlü şüpheden uzak şekilde tespitinin sağlanması yönünden, alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiği-