Kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkin davada hasar dosyasının getirtilerek, dosyanın, hukukçu bilirkişi yerine, hasar konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdii ile aracın markası, modeli, yaşı ve hasarın boyutu, yapılan ödemeler gibi hususlar birlikte irdelenmek suretiyle, araçtaki hasara ve işçilik vs. kalemlerin ayrıntılı gösterildiği denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki ticari ilişkiden doğan cari hesap alacağının tahsili istemine ilişkin alacak davasında; hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen alacak miktarı davacının usulüne uygun tutulmayan defterlerine dayanılarak belirlenmiş olup, alacağın dayanağını oluşturan belgeler bilirkişi raporu içeriğinde yer almadığı gibi, davalı tarafın bilirkişi raporuna karşı itirazlarının da karşılanmadığı, bilirkişi raporunda tespit edilen alacağın dayanağı belgelere yönelik bir belirleme tespiti de bulunmadığı, bu nedenle taraflar arasındaki cari hesaba ilişkin ticari ilişkinin sürdüğü döneme yönelik defter ve kayıtların mahkemeye sunularak, sunulamaması durumunda gerekirse defter ve kayıtların ve dayanak belgelerin yerinde incelenmesi suretiyle, davacının cari hesaba ilişkin alacağının varlığı ve miktarının tespiti için yeniden tarafların itirazlarını da karşılayacak şekilde, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınması gerektiği-
Sigortalı aracın sürücüsünün trafik akışı içerisindeki olayları gözlemleyebilme ve görebilme imkanı olduğu, ani ve birden gelişen bir olay olmaması karşısında; davalının da kazanın gerçekleşmemesi için alabileceği önlemler olduğu, davalının ön ilerisinde, görüş alanı içinde sağ şerit üzerinde sıkışan trafik sebebi ile daha dikkatli ve tedbirli davranması ve gerektiğinde trafik sıkışıklığının düzelmesi için yavaşlaması, ön ilerisinde sıkışan trafik içindeki davacı motosikletliyi geçmek yerine yolun genişlediği uygun zamanı bekleyerek trafik emniyeti açısından kontrollü takiple seyretmesi gerekirken; gerekli tedbirleri almayarak seyrine devam etmesi nedeniyle meydana gelen kazada kusurlu olduğu anlaşıldığından, sigortalı araç sürücüsünün de kusurlu olduğu kabul edilerek davalının kusurunun derecesinin belirlenmesi gerektiği-
İlk derece mahkemesince ve bölge adliye mahkemesince iddia edildiği şekilde, düzenleme tarihi 07/03/2015 olan bononun, 30/04/2015 vade tarihinde tahrifat yapılarak 30/04/2016 haline getirildiği kabul edilse bile bu hususun senedin kambiyo vasfını etkilemeyeceği, takip tarihi itibariyle 3 yıllık zamanaşımı süresine de bir etkisi olmayacağı gerekçesi ile tahrifat iddiası hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmadan hüküm tesisinin doğru olmadığı, o halde; mahkemece, HMK'nun 266. maddesi uyarınca; anılan bononun vade tarihinde tahrifat yapılıp yapılmadığının tespitinin özel ve teknik bir bilgiyi gerektirmesi nedeniyle, öncelikle bilirkişi incelemesi yaptırılması, tahrifat iddiasının sabit olması halinde ise bononun, tahrifat öncesi durumuna göre zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; raporlar arasında çelişkiyi de giderir biçimde, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer tüm belgeler incelenmeli, vakfiye kapsamında, Vakıflar Genel Müdürlüğünden kayda işaret edilmiş vakfın türü hakkında bilgi alınmalı ve ilgili tapu kaydı üzerinde bu konuda uzman üniversite (Hukuk Fakültelerinin Medeni Hukuk kürsülerinde görevli) öğretim üyeleri arasından oluşturulacak üçlü bir bilirkişi heyetiyle birlikte mahallinde keşif yapılarak (fen ve kadastro bilirkişisi eşliğinde), davaya konu vakıf ve şerhinin sahih olup olmadığının tespiti amacıyla, yukarıda anılan maddi ve hukuki olgular göz önüne alınarak dava konusu uyuşmazlık hakkında yöntemince bir araştırma yapılarak, denetime ve hüküm kurmaya elverişli, bilimsel verilere uygun şekilde bilirkişi heyetinden rapor alınmalı ve varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekeceği-