Deprem teminatlı işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin davada, davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce yapılan ödemelerin bilirkişi raporunda dikkate alınmamasının hatalı olduğu- Bütün mal sigortası türlerinde, sigorta kapsamına giren rizikonun gerçekleşmesinden sonra, sigortacı tarafından ancak "gerçek zarar miktarının" ödenebileceği dikkate alındığında, somut olayda, işyeri sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde, bu husus üzerinden zararın tazmin edileceği ve sigortacı tarafından ödenecek tazminat miktarının, rizikonun gerçekleştiği andaki değeri dikkate alınarak tespit edileceği, bu miktarının iddia ve ispatının ise sigorta ettirene düştüğü- Somut olayda, poliçede kararlaştırılan %100 sigorta bedelinin %20’sinin sigortalı üzerinde kalacağına dair sigorta poliçesinde yer alan özel şart niteliğindeki müşterek sigorta uygulaması ve sigortalının sorumlu olacağı kısım üzerinden uygulanacak %10 oranında muafiyet oranı dikkate alınarak davacının hak ettiği sigorta tazminatının hesaplanması gerektiği-
Mahkemece; makina mühendisi ve inşaat mühendisinden oluşturulacak uzman heyetinden rapor alınarak davacının rücu hakkı kapsamının belirlenmesi bakımından, ödeme yaptığı 3. kişinin uğradığı zararın nedeni ve miktarınının doğru biçimde belirlenmesine yönelik tazminat ilkesi gerekleri yerine getirilmeden hüküm kurmaya elverişsiz bilirkişi raporları esas alınarak yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı-
Dairemizce değer kaybının belirlenmesi hususunda aracın kaza tarihindeki hasar görmemiş piyasa değeri ile onarılmış haldeki piyasa değeri arasındaki fark kriterinin esas alındığı, hükme esas alınan raporlarda bu kritere göre hesaplama yapılmadığı anlaşılmakla, dosyadaki fotoğraflar, kaza tespit tutanağı ve tüm belgeler incelenerek, aracın modeli, yaşı, hasarın ağırlığı, boyanmış olan yerler ve hasarlı bölgelerin özelliği nazara alınıp, aracın kaza öncesi ikinci el piyasa rayiç değeri ile tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farkın değer kaybını göstereceği ilkesine göre değer kaybının tespiti için yeniden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve Dairemizin yerleşik içtihatları gereği, Population Masculine Et–Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi gerekirken, anılan biçimdeki tespite göre hesap yapan bilirkişi raporundaki TRH 2010 Yaşam Tablosu esas alınarak yapılan seçeneğin, hükme esas almaya elverişli bir seçenek olmadığı, bu durumda mahkemece; TRH 2010 yaşam tablosu esas alınarak yapılan hesaplamaya göre hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Çocuk tarafından açılan babalık davasında artık herhangi bir hak düşürücü süre olmadığı- Mahkemece, davanın Hazine ve Cumhuriyet savcısına ihbar edildikten sonra işin esasının incelenip iddia ile ilgili taraf delillerinin toplanması, DNA incelemesinin yapılması gerektiği-
Davalının hisseleri içinde dava dışı babasından gelen paya isabet eden kısmın kişisel mal olduğu bozma ilamında belirtilmesine karşın hesaplamaya davalının tüm hissesinin dahil edilmesi doğru olmayıp, bu husustaki hata giderilmek üzere bilirkişiden ek rapor aldırılıp oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerektiği-
8. HD. 10.06.2019 T. E: 2018/4206, K: 5654-
Mahkemece, kaza tespit tutanağında yapılan kusur belirlemesi yeterli görülerek kusur oranlarının belirlenmesi için rapor alınmadığı, eksik inceleme ile karar verilemeyeceği, bu durumda mahkemece, kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumlarının tespiti hususunda, tüm dosya kapsamı davacı tarafın iddiası, tanık beyanları, davalıların savunması gözönünde bulundurularak, kaza tutanağının da irdelendiği, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece Makine Mühendisi bilirkişi heyetinden kaza tarihindeki aracın 2. el piyasa değeri belirlenip bu konudaki farklılık giderilip hurda değeri "soltaj" doğru olarak tespit edildikten sonra davacının gerçek zararının doğru olarak hesaplanması gerekeceği-
Mahkemece; davacıya ait sigortalı işletmede oluşan hasarların, hırsızlık ve kötüniyetli hareketler klozları kapsamında değerlendirilmesi suretiyle, her iki teminat sebebine ilişkin poliçe hükümleri de dikkate alınıp zarar miktarının hesaplanması; yine, poliçedeki iş durması klozu kapsamında değerlendirme yapılıp bu zarara ilişkin hesaplamanın yapılması hususlarında, konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-