"Davalılar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğu, cari hesap usulüne göre takip yapıldığı, davalıların zaman zaman alacaklı, zaman zaman borçlu konumunda oldukları, davalı üçüncü kişi şirketin borçludan alacaklı olduğu ve yapılan temlik işleminin tediye yerine geçtiği, alacaklıyı zarara uğratma kastı bulunmadığı" gerekçesiyle tasarrufun iptali davasının reddine karar verilmesinin isabetli olduğu-
Uzman orman bilirkişisi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın 1966 yılında yapılan tahditte orman sınırına bitişik olarak tahdidin dışında orman sayılmayan yerde bulunduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesinin isabetli olduğu- Orman Yönetiminin yenileme kadastrosuna itiraza dair açtığı dava nedeniyle aleyhine harçlara hükmedilmesinin hatalı olduğu-
Çekişmeli parsel ve çevresinin orman sayılan yerlerden olup olmadığını araştırmak için kullanılabilecek en eski tarihli resmi belgelerin askeri amaçla çekilen hava fotoğrafları ve düzenlenen memleket haritaları olduğu- Kadastro tespitine itiraza ilişkin davaya konu taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış olup mahkemece yapılan araştırma ve hükme dayanak yapılan uzman orman bilirkişi kurulunun raporu kendi içinde çelişkili ve yetersiz olduğundan hükme esas alınamayacağı-
Hakimin hukuki bilgisi ile çözebileceği senedin hukuki vasfını ve ispat yükünün hangi tarafta olduğunu belirlemek dışında rapora katkısı olmayan hukukçu bilirkişinin HMK'nın 266. maddesinin emredici hükmüne rağmen bilirkişi heyetine katılmasının da doğru görülmedği-
Dava konu taşınmazda davacı tam hisse ile malik olup, davalı taraf üçüncü kişi durumunda olduğundan ve davalı tarafın kullanımının herhangi bir yasal gerekçesi de bulunmadığından, davalı tarafın haksız işgalci olduğunun kabulü ile HMK.'nun 266. maddesinde açıklanan ilkeler uyarınca araştırma ve inceleme yapılması, hasıl olacak sonuca göre belirlenecek ecrimisile hükmedilmesi gerekeceği-
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarının belirlenmesi gerekeceği, alınan bilirkişi raporunun, somut bilgi ve belgeye dayanması, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK'nin 266. vd. maddelerine uygun olması gerekeceği, ,bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi verilerin, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğunun tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulması, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerlerinin, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmesi, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığının, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığının tespit edilmesi gerekeceği, eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmelerinin istenmesi, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira bedelleri araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmelerinin de getirtilmesi, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırmasının yapılması, üstün veya eksik taraflarının belirlenmesi gerekeceği-
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarının belirlenmesi gerekeceği, alınan bilirkişi raporunun, somut bilgi ve belgeye dayanması, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK'nin 266. vd. maddelerine uygun olması gerekeceği, ,bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi verilerin, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğunun tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulması, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerlerinin, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmesi, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığının, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığının tespit edilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmazın ilk satış sırasındaki değeri ile 2. satış sırasında gerçek değerine yönelik iki bilirkişi raporu arasında fark oluştuğundan, mahkemece daha önce dinlenen bilirkişiler dışındaki 3 kişilik yeni bir bilirkişi kurulundan taşınmazın satış tarihlerindeki gerçek değerinin belirlenmesi amacıyla taşınmaz başında keşif yapılarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması gerektiği-
8. HD. 25.11.2019 T. E: 2018/4321, K: 10434-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği- Somut olayda, ÜFE oranlarının uygulamasında da her yıl için açıklanan ÜFE rakamlarının ait olduğu yıla uygulanmasının yerine, beş yıllık ÜFE oranlarının ortalamasının her yıla uygulanması sonucu hesaplama yapılmasının hatalı olduğu-