Mahkemece; davalı-borçlu şirketin malvarlığında önemli bir yeri tutan tasarrufların, örtülü işletme devri niteliğiyle alacaklı lehine karinenin oluştuğu, aksinin de davalı tarafından ispatlanmadığı belirtilmişse de; dava konusu taşınmazların davalı borçlu şirketin ticari işletmesinin mühim bir kısmını oluşturup oluşturmadığı konusunda bilirkişi raporu alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığı, bu durumda mahkemece yapılması gereken işin; konusunda uzman bir bilirkişi aracılığı ile davalı borçlu şirketin tüm ticari sicil kayıtları ve tüm ticari defterleri getirilerek üzerinde inceleme yapılarak, şirketin sermayesinin belirlenip, dava konusu taşınmazların toplam değerinin (bilirkişi tarafından belirlenen) söz konusu şirketin belirlenen sermayesinin mühim bir kısmını oluşturup oluşturmadığı konusunda ayrıntılı ve denetime elverişli bir rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar vermekten ibaret olacağı- Dosya kapsamında yer alan SGK kayıtlarına göre; davalı borçlu şirket yetkilisi ve davalı üçüncü kişinin daha önce ... ünvanlı işyerinde çalıştıkları anlaşıldığından; davalı üçüncü kişinin davalı borçlu şirketin İİK. 280. madde kapsamında alacaklıya zarar verme kastıyla taşınmazlarını sattığını bilebilecek kişilerden olup olmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 11.11.2020 Çarşamba günü davalı ... vek. Av. ... geldi. Davac ...